Samsun Kent Haber köşe yazarı Temel Armutçu, Filistin ve Gazze'de yaşanan katliamları yazdı sessizliğe bürünenlere veryansın etti
Filistin’de, Gazze’de yaşanan katliamları söylemlerde siyasi malzeme yapıp icratta arkasını dönen iki yüzlü siyasetçilerin, belki bu dünyadaki itibarı en zirvede olabilir ama ahirette durum ancak pişmanlık ve utanç olacaktır.
Hele hele gerçekten yaşanan zulümlere karşı, Allah rızasından başka hiçbir beklentisi olmadan direnen, itiraz eden ve protestodan başka elinde gücü olmayan bir avuç insana, terörist muamelesi edip, o Allah dostlarına zulmedenler var ya, bırakın namazı, orucu, haccı, zekatı, Kabe'nin kapısında 24 saat zikir çekseler bile bu dünyada da öbür dünyada da sonu hüsran olacaktır.
Filistin'de Gazze’deki masumların yaşadığı acıları, yüce mevkilerden dile getirip, ardından sessizliğe bürünen siyasetçilerin tutumu, günümüz dünyasının en büyük iki yüzlülüklerinden biri haline gelmiş durumda. Malesef bu kişilerin söylemlerde Filistin davasının yılmaz savunucusu gibi görünürlerken, makam ve mevki korkusundan icraatta gelince arkalarını dönmeleri, tarih ve ilahi adalet önünde büyük bir suç ve utanç vesikası olarak kalacaktır.
Bu karakterler belki bu dünyada itibarları zirveye taşınabilir, karşılarında ceket düğmeleri iliklenip alkışlar susmak bilmeyebilir ama ahirette onları bekleyen, sadece pişmanlık ve utancın olacağını da hatırlatmak isterim. Çünkü adalet terazisi, insanın sadece söylediklerini değil, yapmadıklarını da tartar. Ve o tartı, yanlış ile doğruları, samimiyet ile ikiyüzlülüğü ayırt edebilecek kadar hassastır.
Öte yandan daha acı olan ise; gerçeği haykıran, zulme karşı direnen ve sadece protestodan başka ellerinde gücü olmayan bir avuç vicdan sahibi insanı hor görmek onları karalamak onlara zulmetmektir. Onlar, hakikatte sizlerin kötülüğünü isteyener değil, hele hele bazı haddi aşanların ifade ettikleri gibi devletin ve milletin aleyhinde olan terörist hiç değil, onlar Allah'ın emri gereği vicdanlarıyla mazlumun yanında duran, hak ve adaletin bayraktarlığını yapan Allah dostlarıdır. Bu cesur yürekler, her türlü baskıya rağmen seslerinin yankısını hiç kimsenin susturamayacağını ve arşı titreteceğini bilenlerden oluşur. İnanın bu gün bu bir avuç inanmışı terörist ilan edenler, belki dünyada lüks içinde yaşayabilir; ama vicdanlarının soğuk duvarları arasında geçen gecelerde manen her daim mahpus kalacak olanlardır.
Bu gün tüm baskı ve karalamalara rağmen dünya da ve ülkemiz de yaşanan zulümlere karşı dik durabilen siyasiler ve cesur protestocular, gerçek adaletin bayrağını taşımaktadır. Vicdanının sesine kulak veren bu insanların safında yer almak, insan olmanın ve adil bir gelecek inşa etmenin en onurlu yoludur.
Son söz: Elbette bu dünyanın da ahıretin de tek hakimi Allah'dır. Ve Allah zalimler istemese de nurunu tamamlayacaktır. Lakin, bizlerde bu karanlık da asla yeise düşmemeliyiz ve vehn hastalığından derhal kurtulmalıyız. Çünkü zalimler ne kadar güçlü olursa olsun sonsuz güç ve kudret sahibi yanlızca Allah'tır.
Allah gaflet uykusunda olan hepimize hakikati görme şuurunu, vicdanın sesini duyabilme ferasetini ve vakit dolmadan tövbe edip, doğruya yönelme cesaretini versin. Öyle ki, bu dünya sahnesinden çekilirken hangi tarafta durduğumuzu net bir şekilde bilerek ayrılabilelim.