Güne güzel uyanmak şükür sebebidir. Her yeni gün bir mucize filan değil mi? Ta ki telefonumuzu elimize alıp haber sitelerinde gezinirken ya da televizyonumuzu açıp bir haber programında sunulan olumsuz yaşanan birçok olay var deyip keyfimiz kaçana kadar.
Yıllardır bitmek bilmeyen cinsel taciz, cinsel istismar, cinsel saldırı haberleri. Neredeyse her gün bir yenisi yaşanan, gündem olan bu mide bulandıran suç tiplerini ısrarla bir yerlerde bir şekilde işlemeleri. Sonu mu psikolojisi bozulan çocuklar, yetişkinler. Bedelini canıyla ödeyen kişiler. Acılı anne, babalar.
Ne zaman bitecek? Bitecek mi? Dün okudum Zonguldak’ta yaşanan cinsel istismar olayını. Bugün bir yenisi İstanbul’da yaşanmış. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı sürdürüyormuş. 12 Aralık’ta şüpheliyi hazır edeceklerini bildirmişler. Her gün bir yerlerde dedim ya.
Cinsel istismar! Mağduru çocuk! Yani 18 yaşını doldurmamış. Çocuğun cinsel istismarı suçu çocuğun vücudu üzerinde gerçekleştirilen, cinsel arzuları tatmin amacına yönelik fakat cinsel ilişki düzeyine ulaşmayan cinsel davranışlar gösterilmesi ile oluşur. Bu suç failin arzu etmesi, şehevi duygular beslemesi niteliğinde kalabilir, failin arzularını fiilen tatmin etmiş olması gerekmez.
Bedensel temas gerekiyor cinsel istismar suçu diyebilmek için. Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesi bunu belirtiyor. Sözlü olarak gerçekleştirilen eylemler yine kanunda belirtildiği gibi çocuğun cinsel tacizi suçunu oluşturuyor.15 yaşını doldurmayan çocuğun rızasını kanun hiçbir şekilde kabul etmiyor. Fail savunmasında boşuna rızası vardı demesin!
Korkar olduk çocuklarımızı emanet etmeye. Başına bir şey gelir mi diye paranoyak oldu anne ve babalar. Hatta anne ve baba adaylarımız…Dünyaya çocuk getirmeye korkar oldu bu pislik olayların bitmediği dünyada ya başına bir şey gelirse diye. Yargıtay’daki bir arkadaşım, çocuğumun biri varken asansöre binmemesini her gün tembihliyorum demişti. İşte bunlar okudukları dosyalardan, yaşanılan gerçek olaylardan. Bunlar asla bitmeyen bu iğrençliklerden.
İnsan iyi olmayı öyle kalabilmeyi nasıl başaracak? Ne zaman bu haberlere uyanmayacağız? Gerçek dünya bu kadar kirli düşünceli şahsiyetleri(!) ne zamana kadar barındıracak?
Çocuklarımız bizlerin geleceği. Onlar Yaradan’ın bizlere emaneti. Dilerim güzel uyandığımız ve öyle devam eden günlerimiz olur. "Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, Onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır."
"Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir." Mustafa Kemal Atatürk
Vicdanlı, onurlu ve karakterli yaşayabilmeye… Sağlıcakla ve iyi kalpli kalın…