Batı Karadenizimizin şirin illerinden olan Bartın’da yaşanan üzücü olaydan sonra yine çok şeyi sorguladık aslında. 16 yaşındaydı küçük yürek. Lise yıllarında,hayatında yaşayacağı onca güzellik olacaktı, okuyacaktı, ailesinin güzel kızı olarak çok güzel başarılara imza atacaktı belki.
İyi bir lisede eğitimine devam ediyordu İ.K. ”Özür dilerim.” dedi sadece giderken ailesine. Babasının beylik tabancası ile son verdi yaşamına. Ailesi,arkadaşları,öğretmenleri tüm sevenleri perişan oldu. Henüz soruşturması devam ediyor. Ah güzel kızım, hayat hangi acı tarafını gösterdi sana, sen neden yenik düşmeyi seçtin! Günümüz Türkiyesi, dünyası nereye gider oldu böyle? Hayatlarının en güzel çağlarında olması gereken gençlerimiz mutsuz, umutsuz, kaygı dolu… Geleceğe gelmek istemez oldular. Ulu Önder Atatürk bizlere gençliğe hitabesinde ne demişti?
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.”
Bizler çok çalışmalı, araştırmalı, yeni dünya düzenine nasıl ayak uydurmamız gerektiğini öğrenmeli, mücadele ruhumuzu hep dinç tutmalıyız. Kendimize önder olan ilkelerimizi belirlemeli, o doğrultuda ilerlemeli, bize ışık tutan, feyz almamızı sağlayan kişilerden yararlanabilmeliyiz.
Genç arkadaşlarım, hayat öyle bir yer ki, her zaman güldürmez sizi, ağlarken her zaman yanınızda biri olmaz, tek başınıza kaldığınız zamanlar da olur, zorluklarla tek omuz olarak mücadele etmeniz gereken zamanlarda olur, düşüp kaldığınızda elinizden tutmayanda olur. Çözüm odaklı, yanınızda olmasını istediğiniz iyi kalplerle, yetemediğiniz yerde sorunlarınızı aştığınız da olur. Yeter ki pes etmeyi seçmeyin, yeter ki mücadele etmek isteyin, hayallerinizin peşinden koşun. Azimle yol alın. Sabırla devam edin. Ama vazgeçmeyin...
Kötünün size bulaşmasına izin vermeyin. İyi kalplerle iyi işler yapabilmek için çabalayın. Ailenizin, öğretmenlerinizin ya da size iyi gelen birinin tecrübelerini kulağınıza küpe edinin. Hayat herkese farklı sunulmuş. Herkes mutlu bir ailede büyüyemeyebiliyor, aile ne demek bilmiyor bile bazı yürekler, hiç tanıyamıyor anne babasını. Hayatın acı gerçeklerine doğar doğmaz gözünü açanlar da var; mutluluklarının, elindekilerinin kıymetinin farkında olamayanlar da...
İnanın! “Güzel günler göreceğiz çocuklar,
Güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
Işıklı maviliklere süreceğiz…” İnanın!
Nazım Hikmet
Umudu kalbinizde, azmi benliğinizde hissetmenizi, hayallerinizi geleceğinizde yaşamanıza izin vermenizi dilerim.
Güzel günler göreceğiz çocuklar!..