Sevgili okurlar, geçtiğimiz günlerde ülkemizin en önemli seçimlerinden birisini, belki de en önemlisini geride bıraktık. Bu aşamada meclisimize girecek 600 milletvekilini yani –umuyorum ki- bizim sorunumuzu dinleyecek ve sorunlarımızı çözmek için Ankara’da olacak temsilcilerimizi seçtik. Bütün temsilcilerimizi tebrik eder, kendilerine yeni yasama döneminde başarılar dilerim. Anma velakin bu seçimin defteri henüz kapanmadı çünkü 28 Mayıs’ta bir seçim daha var: Cumhurbaşkanlığı 2. Tur Seçimi.
Geçtiğimiz pazar günü 4 cumhurbaşkanı adayı arasından çeşitli nedenlerle tercih ettiğimiz iki adayı 2. tura taşıdık. 28 Mayıs Pazar günü ise ilk turda öne çıkan iki aday arasında seçim yapacağız.
İlk tur sonucunda iki aday arasındaki oy farkı her ne kadar fazla gibi gözükse de bu fark; geçersiz oylar, 2. turda ilk defa oy kullanacak seçmenler, ilk turda oy kullanmayanlar gibi etmenler düşünülünce kapanabilecek bir makastır. Gözümüzü diğer ülkelerdeki seçimlere çevirdiğimizde ise Karadağ, Brezilya ve İtalya gibi bazı ülkelerde ilk turu geride kapatan adayların 2. turda seçimi kazandığını görüyoruz. O yüzden lütfen “Benim oyum ile mi değişecek kazanan?” veya “Bir oy ile ne olacak?” gibi basit sorularla oy vermemezlik etmeyin, oyunuzu kullanın ve çevrenizdeki kararsız seçmenleri sandığa çağırın. Hatta eğer o gün çok önemli bir işiniz yoksa sandık güvenliği için gönüllü olun, sandıklara sahip çıkın. Her seçmenin oyunun sandığa girdiği gibi çıkmasında etkili rol oynayın, çevrenizi bu yönde teşvik edin.
Seçim dönemleri genellikle manipülasyona açık dönemlerdir. Bu dönemlerde adaylara yönelik yalan haber, yalan beyan gibi çeşitli mesnetsiz yöntemlerle adaylar yıpratılmaya veya seçmene, oy vereceği adaya yönelik korku salmaya çalışılır. O yüzden oy vereceğiniz kişinin ister lehinde olsun ister aleyhinde; önünüze çıkan her habere itimat etmeyin, haberlerin doğruluğunu araştırın ve doğruluğunu teyit etmediğiniz haberi çevrenize yaymayın.
Lütfen her iki adayın da vaatlerini, ekibini, niteliklerini inceleyin. Oyunuzu vereceğiniz adaya bir yakınınız da oy veriyor diye değil kendi araştırmalarınız sonucunda ülkeyi daha iyi yöneteceğini düşündüğünüz için verin. Unutmayın; maaş artışı, geçici ödemeler gibi vaatlerin uzun vadede önemi yoktur çünkü hükumetin yapması gereken size bir dönemliğine kolaylık sağlamak değil cebinizdeki parayı kıymetli hale getirerek her dönem kolaylık sağlamaktır.
Son olarak lütfen unutmayın, savaşa değil seçime gidiyoruz. 28 Mayıs Pazar günü oy verdiğimiz aday için birbirimizi kırmayalım, seçimi hangi aday kazanırsa kazansın milletimizin takdirine saygı gösterip seçtiğimiz Cumhurbaşkanı’nı hep birlikte tebrik edelim. Unutmayın, basit tartışmalara kurban gittiğimizde hiçbir faydamız yoktur ne kendimize ne vatanımıza; biricik ülkemizde yeni kutuplar yaratmaktan başka.
Türkiye’mizin 2. yüzyılında ülkemiz için hayırlı olan kişinin seçilmesi dileğiyle…
????????????????????????