Samsun Kent Haber köşe yazarı şehit ağabeyi Ayhan Hamlı, PKK'nın kendini fesh etmesi ile ilgili yayımladığı bildiriye dikkat çektiği köşe yazısında "Okuması yazması olan PKK'nın fesih açıklamasını birkaç kere okusun eğer akıl sağlığını yitirmemiş biriyseniz kimin ne dediğini, ne istediğini anlamakta zorlanmayacaksınız" dedi.
TARİHİ İHANETE, TARİHİ BARIŞ DİYENLER AKLIMIZLA ALAY ETMEKTEDİR
Yıllarca şehitlerimizin kanları üzerinden siyaset yapanların, şehitlerimizin cenaze törenlerinde 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' diyerek slogan attıran ikiyüzlülerin, kimlerle kol kola olduğunu, yan yana yürüdüğünü hala görmeyen göz, duymayan kulak kalmışsa, bu saatten sonra kimse içimize sindirmemizi beklemesin.
İktidarıyla, muhalefetiyle bir olmuşlar ihaneti görmezden geliyorlar. PKK’nın silah bırakma ve fesih kararıyla birlikte teröristbaşı Öcalan’ı adeta barış elçisi ilan edercesine teşekkür sırasına girenleri gördükçe kahroluyoruz.
Sinir uçlarımıza basan bir sürecin mimarı olan sayın Devlet Bahçeli; şehidimizin, şehit kardeşimizin, şehit evladımızın, şehit babamızın, şehit annemizin katiline teşekkür ederek, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır.
Devlet Bahçeli için bilge kişi tanımlaması yapanlar 50 bin kişinin ölümünden sorumlu teröristbaşı Öcalan’ın bilgeliğini ve kurnazlığını unutmuş görünüyor. Hiç şüphesiz Öcalan yakalandığında dün nerede duruyorsa, bugünde aynı yerde durmaktadır. Bir santim yürüdüğü bölücü yoldan geri dönmeyen Öcalan’ın bu durumunu görmezden gelenler gaflet ve ihanet halindedir.
Tarihi ihanete, tarihi barış diyenler, aklımızla alay etmektedir. 15 bine yaklaşan şehidimizin katiline gösterilen ilgi ve alaka şehitlerimize ve ülkemize ihanettir. Şehit yakınları olarak bu ihaneti en iyi görenlerdeniz. Çünkü biz bu ülkenin bölünmez bütünlüğü uğrunda, canımızdan can vererek büyük bir acıyla hayattan koptuk. Bu süreçle birlikte şehitlerimizin ve gazilerimizin koruduğu değerler yerle bir olmuş, bitmiş PKK’ya can suyu olmuştur. Asla kabul etmiyoruz. Çünkü ülkemizi ve milletimizi bölmek istiyorlar. Bunu da şehitlerimizin katillerine kucak açarak yapıyorlar. Biz bunları görüyoruz şehitlerimiz, gazilerimiz kutsal değerlerimiz karşısında nasıl dik durup bu vatanı bize emanet etmişlerse, o kutsal emanete samimiyetle sahip çıkmak zorundayız. PKK terör örgütünün kendisini fesih etmediği isim değiştirdiği net olarak görülmektedir.
Bu yüzden PKK’nın fesih kararını bir aldatmaca olarak görüyüz. Bunu görmeyen gözler kör olmuş demektir. PKK’ya güvenen bir daha aldatıldık deme hakkını kendisinde görmesin. Barış gibi kulağa hoş gelen süslü sözlerle polislerimizi, askerlerimizi, vatandaşlarımızı şehit edenlerin taleplerine boyun eğmek anlamına gelecek taleplere sıcak bakmamız, bölücü ihanete ortak olmamızdan başka bir anlam taşımamaktadır. Yıllardır asılsın diye Türkiye’nin her yerinde yağlı urgan atan sayın Devlet Bahçeli teröristbaşı Abdullah Öcalan’a teşekkür ederken geçmişte söylediklerinin tersini yaparak, hassasiyetlerimizi yerle bir etmiştir.
Bizim anlayamadığımız ihanet bu değilse nedir? Halktan ve şehit yakınlarından neler gizleniyor? Şu an midemizi bulandıran PKK taleplerinin müsebbibi olanlar bu gidişatın nereye varacağının hesabını kiminle nasıl yapmışlardır? Bu süreç Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetimizin temellerini gevşetecek, tahrip edecek bir yıkım süreci olarak kapımıza dayanmışsa bunun vebali ve sorumluluğu kimin olacaktır?
Lozan öncesi Sevr’i isteyen PKK terör örgütü ile yapılan pazarlığın kirli bir pazarlık olduğunu işin, başında görmek çok kolay. Lozan barış anlaşmasını yırtıp çöpe atmanın peşindeler. Türkiye’yi soykırımcı ilan edenlerle hangi barış olacak? Eğer bu gerçek görmezden gelinirse, kalıcı bir barış nasıl olacak?
Terör örgütü PKK'yı meşrulaştıranları görmezden gelemeyiz. Bu sürecin en büyük mimarının Devlet Bahçeli olduğunu teröristbaşının PKK terör örgütünün açıklamalarından biliyoruz. Bu sürecin barış sürecinden çok, al ver kazan kazan süreci olmadığını kimse söyleyemez. Elbette terörsüz Türkiye istiyoruz. Kimse daha fazla can kaybı olmasını istemez. Biz şehit yakınları olarak kimse ölmesin istiyoruz. Durduğumuz yer döneklik yeri değil. Şehitlerimizin katilleriyle pazarlığın hiçbir yerinde olmadık olmayız. Şeffaf ve net olmayan bir sürecin karanlık noktaları olmadığını kimse düşünemiyor. Biz şehit yakınları böyle bir süreci asla kabul etmiyoruz. Yaklaşım ülkeyi ve milleti bölmeye yol açabilecek kadar bir çok tuzaklarla dolu. Okuması yazması olan PKK’nın fesih açıklamasını birkaç kere okusun eğer akıl sağlığını yitirmemiş biriyseniz kimin ne dediğini anlamakta zorlanmayacaksınız.
PKK’nın fesih metni açıklanan süreçten daha net, hiçbir şekilde kıvırmıyorlar. İstedikleri belli istemedikleri belli daha ne söylesinler. PKK’nın açıklamaları haritayı önümüze koyuyor, taleplerini niye sorgulamıyoruz? Ne istediklerini, neyi reddettiklerini niye görmezden gelelim. Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası PKK terör örgütüne feda edilemez!
PKK sadece barış istemiyor. Ben kazandım siz kaybettiniz şunları şunları vermezseniz bu iş olmaz diyor. Bu şartlar altında bu iş nasıl olacak? Bunları sormayalım mı? Kim kime neyi, neyin uğruna feda etmenin peşinde, şehit yakınları bunu soruyor! Siz bilmezsiniz, şehit yakınlarımız ve gaziler kazandı diyerek hiç kimse karanlık bir yolda bu süreci devam ettiremez. Bu sadece tarihi hata değil, tarihi ihanet olmaz mı?
Ayhan kardeş tüm tespitlerine haklısın LOZAN VE 24 ANAYASASI İPTALİNİ ANLAMAYANLARIN YORUMLARINDA DİKKATE ALMAYALARIN YAZILARINI DEĞERLENDİRMEK BOŞ SÖZLERDİR. SLM.
Ayhan abi senin ve senin gibi düşünenlerin zamanı geçti, bitti. Atatürk de zamanında savaştıkları ile sulh yaptı. Niye çıkıp da biz, Çanakkale'de İngilizlere karşı savaştık, onlar binlerce vatan evladımizi şehit etti, niye okullarımızda İngilizce okutuluyor demiyorsun. Terörle mücadele, sadece silahla olmaz. Bazen terörü besleyen kanalları tıkayarak, bazen diplomasi, bazen hukuk, bazen ekonomi, vs ile olur. Onlarca yıldır bitirilemeyen terörü tümüyle yok etmek üzereyken böylesi hassas bir konuda mümkün mertebe yapıcı olmak ve sabırlı olmak gerek. Korkma bu devlet de,bu millet de, bu vatanı böldürmez. Bazen susuyor olmak, korkudan değil, daha uzun vadeli planın bir parçasıdır. Bu konuda cumhur ittifakini destekliyorum. Son sözüm: Vatan sana, canım feda.....