Kimse görmedik, duymadık bilmiyoruz demesin. Gözümüz görüyor, kulağımızda duyuyor. Bunun için Allah'a ne kadar şükretsek azdır. Bazen de görmesek mi, duymasak mı diye içimizden geçirdiğimizde olmuyor değil. Çünkü gördüklerimiz, duyduklarımız bazen çok ağır geliyor.
Tarih 10 Nisan 2025
Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEM Parti heyetini kabul etti. TBMM Milli Savunma Komisyon Başkanı Kayseri Milletvekili Sayın Hulusi Akar’ın başkanlığında TBMM’de ise Şehit Aileleri ve Gazilerimizden müteşekkil STK’lar ile bir araya gelindi.
Türk milleti aynı tarihte, biri Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşen diğeri ise, TBMM Milli Savunma Komisyonunda gerçekleştirilen görüşmelerin şüphesiz farkındadır. Bu görüşmelerin iki farklı adres de neden aynı gün yapıldığını elbette sorgulayacak, ilişkilendirecek ve neden aynı gün diye sorulacaktır.
Bu iki görüşmeyi tesadüf olarak açıklamak doğru olur mu? Böyle bir açıklama biz şehit yakınlarına göre, çok doğru bir açıklama olmaz. Bunun bir tesadüf olmadığını şehit yakını kimliğimle düşünüyorum. Çünkü adı konulmayan kamuoyunda ikinci açılım süreci olarak adlandırılan, bu sürecin sessizce yürütülmesi, şehit aileleri ile gazilerinde razı olduğu görüntüsü verilmek istendiği için, böyle bir görüşmenin yapıldığını ister istemez düşünüyoruz. Şehit yakını kimliğimle perde arkasında bunları görüyorum. Çünkü teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın emir ve talimatlarıyla evladını şehit veren hiçbir şehit annesinin bu sürece razı olmadığı başından beri bilinmektedir. Acaba onları nasıl razı ederiz, kurnazlığı yapılmaktadır. Şu hak, bu hak diyerek kafa karışıklığı yaratılmaktadır.
Her iki görüşmeden sonra yapılan açıklamalara bir bakalım! Kim ne demiş, kim ne dememiş.
Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEM Parti heyeti arasında gerçekleşen görüşmeden kamuoyuna yansıyan fotoğraf görüntüsü, herkeste bir memnuniyet oluştuğunu göstermektedir. Görüşmede MİT Başkanı İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ve DEM Parti heyetinden Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan yer aldı. Yapılan açıklamalarda detay verilmemekle birlikte, görüşmelerin olumlu geçtiği ifade edildi. Görüşme sonrası açıklama yapan DEM Partili Sırrı Süreyya Önder, "Çok pozitif bir görüşme oldu. Çok daha umutluyuz." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu Başkanı Sayın Hulusi Akar’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya ise Şehit ve Gazi Dernekleri Başkanları katılım sağladı. Toplantıda tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek, şehit aileleri ve gazilere olan minnetlerini dile getiren Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek, sorunlar ve talepler üzerine verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini vurguladı. Akar, katılan STK temsilcilerine teşekkür etti. "Şehit ailelerimiz ve Gazilerimiz için ne yapsak azdır" dedi.
Şehit Gazi Genel Merkezi X hesabından yaptığı açıklamada: "Şehit aileleri ve gazilerimizden oluşan sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelinen toplantıda, camiamızın yaşadığı sorunlar ve çözüm bekleyen talepler detaylı şekilde ele alındı." dedi.
Hepsi iyi güzelde, bugüne kadar bu görüşmeler hiç yapılmadı mı? Ben şehit yakını kimliğimle biliyorum ki, bu görüşmeler defalarca yapıldı, talepler ve öneriler defalarca sunuldu. Çözüm noktasında kimse acele etmedi, çözüm üretmedi. Şimdi ne oldu da, böyle bir görüşme planlandı. Bu konuda sayfalarca açıklama yazabilirim. Ama bunlar kimsenin bilmediği yeni şeyler değil. Süreç gerçekleşirse şehit ailelerinden ve gazilerden gelecek derin tepkiyi azaltmak adına bir yol izlendiği bal gibide belli oluyor.
Birileri şehitlerimizin katili Abdullah Öcalan’dan medet umarken, bakın Suriye’ye PKK adını değiştirmiş devlet kuruyor. Birileri de İmralı canisine umut hakkı diyerek şehitlerimizi adeta görmezden geliyor.
Kimse aklımızla alay etmesin, şu hak bu hak diyerek bugüne kadar alamadığınız, onlarında bilerek vermedikleri hakları, neden bugün almanın peşine düştünüz.
Şehit gazi derneklerinin STK temsilcilerine şimdi bunu sormayalım mı? Bu talepleri ve önerileri bugün gündeme getirmek de nedir? Hep birlikte düşünelim, şehitlerimiz yakamıza yapışmaz mı?