Hem bir şehit ağabeyiyim, hem de Abdullah Öcalan davasının resmi müdahiliyim. Biz ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü uğrunda canımızı ortaya koyduk.
Masal anlatmıyoruz! Vatanımıza, bayrağımıza canımızdan can, kanımızdan kan verdik. Geldiğimiz noktada ne yazık ki, bebek katili Abdullah Öcalan'ı adeta barış elçisi ilan ediyorlar! Benzer şeyleri dönem dönem vefasızca yaşatmaya devam ediyorlar.
Kırmızı bültenle aranan PKK'lı terörist Osman Öcalan'ı seçim öncesinde bulup TRT Kurdi'ye çıkardıklarını unutmuş olabilir miyiz? Bunları neden hatırlatıyorum? Büyük fotoğrafı görmek istemeyen siyasiler, bebek katiline 'umut hakkı' diyerek anlattıkları, hayali masalın çok tehlikeli bir noktaya doğru seyir izlediğini, yaşamın olağan akışı ile bağdaşmadığını görmüyorlar mı?
Bu bir gaflet hali olabilir mi? Eğer bu bir gaflet hali değilse, teröristbaşı bebek katili Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 2025 çağrısına '15 Şubat' tarihinde kesinlikle izin verilmemelidir. Çünkü 15 Şubat 1999 tarihinde bebek katili Abdullah Öcalan Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmişti.
T24 Haber Merkezi tarafından verilen habere göre, "İtalya basınının DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi'ye dayandırdığı habere göre, İmralı Cezaevi'nde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat'ta bir mesaj yayımlayacağı öne sürüldü!
Mesajın görüntülü de olabileceğini iddia eden Abdi, Öcalan'ın Suriye ve Kuzeydoğu Suriye'ye ilişkin de mesaj vereceğini öne sürdü. İddia sahibi DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Türkiye'de en çok aranan PKK'lı bir terörist. Arkasında Amerika var. Abdullah Öcalan Suriye'deyken Öcalan'ın yakınında olan bir kişi. Manevi oğlu olduğu iddiası bile var.
Mazlum Abdi'nin, "Öcalan 15 Şubat'a konuşacak" iddiasının kamuoyunda dolaşıyor olması bu sürecin nasıl kirli ve karanlık bir pazarlık süreci olduğunu hepimize göstermektedir. İmralı'da hükümlü olarak bulunan bebek katili Öcalan'ın 15 Şubat şovuna izin vermenin şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktan başka bir işe yaramayacağı unutulmamalıdır. Çünkü biz şehit yakınları bebek katili Abdullah Öcalan, 26 yıl önce 15 Şubat 1999'da Kenya’da yakalanıp getirildiğinde sokaklara dökülüp, adeta bayram yapmıştık. Neden biliyor musunuz?
Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı, kalmayacak diye sevinmiştik. Bu bizim için çok önemli bir gelişmeydi. Hakkı idam olan bebek katili Abdullah Öcalan'ı 26 yıldır İmralı'da konuk ediyoruz. Ben şehit yakını kimliğimle bu oldu bittiyi hiç içime sindiremedim! Bebek katili Öcalan, İmralı'da nefes alıp verirken şehitlerimiz mezarlarında hiç rahat olmadı. Güçlü bir devlet, bir adada cezaevinde tuttuğu bir terörist elebaşı ile, asla pazarlık yapmaz. Eğer iddia gerçekse 15 Şubat'ın iddia olarak açıklanması bile bir pazarlık tarihidir.
Kimse zannetmesin ki şehit yakınları bu işleri bilmez. Şu hak, bu hak verilir susarlar. Ama hiçbir şehidimiz susmaz. Kimse şehitlerimizi yok sayarak meydanı bebek katiline ve yandaşlarına bırakamaz. Şehit yakını kimliğimle açık ve net ifadelerle belirtmek isterim ki, büyük bir gafletin ve akıl tutulmasının bir sonucu olarak dayatılmaya çalışılan, ne olduğu belirsiz karanlık bir süreç başlatılmıştır. Bebek katili Abdullah Öcalan'ı yandaşlarıyla buluşturmaktan, yandaşları aracılığı ile örgütüne yeni mesajlar vermekten başka bir işe yaramayacak olan bu süreç, kesinlikle şehitlerimize ihanet sürecidir. Tüm bu nedenlerle teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 2025 konuşmasına (rövanşına) kesinlikle izin verilmemelidir. Öcalan ne yapmak istediğini çok iyi biliyor.
neye itirazınız var Anaların artık ağlamamasına mı yoksa miyarlarca liranın artık terör belasına gitmeyeceğine mi itirazınız var, bakın sizde bir şehit ağabeyi olarak en çok sizin istemeniz lazım bu terör belasının bitmesini, çünkü bu teröristlerin efendileri başka,
Hiç kimse, benim kadar pkk düşmanı olamaz. Ben de şehit yakiniyim. Ancak genel geçer bir kural var. Toplumun, devletin, milletin menfaati kişilerin menfaatinden önce gelir Rahmetli Atatürk de kürt aşiretler ile görüştü. Yola geken oldu, idam edilen oldu. Bu adeta kanser hastasını tedavi etmek gibi. Pkk pyd denilen canilerin arkasındaki halk desteğini kesmek için bir planıdır. Daha birkaç gün önce Ahmet Türk ün yeğeni vurularak öldürüldü. Figen yuksekdag in akrabası öldürüldü. Bunlar, tesadüf değil. Pkk sempatizanlarıni kendi aralarında bölmeli ve birbirlerine düşürmeliyiz. Son günlerdeki planın gayesi de bu... NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
KANLI KATİL APO, HİÇBİR ZAMAN SERBEST BIRAKILMAYACAK VE HAPİSTE ÖMÜR BOYU YATACAK. DEM PARTİ VE DBP (DEMOKRATİK BÖLGELER PARTİSİ) TBMM'DEN ÇEKİLECEK. DEM PARTİ'NİN İŞBİRLİKÇİLERİ AKPKK, MHPKK, CHPKK VE YRPKK'YA İSE SEÇİMLERDE OY VERİLMEYECEK.
işte sizler terörden beslenen kişilersiniz sizler terörün bitmesini istemezsiniz, bu terör illeti 41 yıldır devam ediyor kim bitirebildi, çünkü terör örgütü bir kukla, terör bitecekse analar ağlamayacaksa artık milyarlarca liramız bu saçmalığa gitmeyecekse ne olacaksa olsun, yeterki bu kahpe örgüt artık son bulsun