Bazen düşünürüm de; Bütün Başkanlar harikalar yaratıyorsa, bu şehir hala neden kalkınmaz?
Bugüne kadar hiçbir Belediye Başkanının işlerini yetiştiremediğini, şehre yeteri kadar hizmet edemediğini söylediğine şahit olmadım. Ama Atakum’da İshak Bey, Tekkeöy’de Hasan Bey, Canik’te Osman Bey ve diğerleri…
Hatta büyükşehir bile şehrin en iyi belediyeciliğini kendilerinin yaptığını iddia edip dururlar. Sanırsınız; Bunlardan önce insanlar toplu taşıma diye at arabalarını kullanıyordu sanki.
Oysa sizlerde iyi biliyorsunuz ki; Samsun yıllardır aynı Samsun!
Genel Yayın Yönetmenimiz Haydar Bey geçen paylaşmış; Yağmur sebebiyle oluşan su birikintisine hızla girerek yayaların üzerine su sıçratan sürücülerin haberini. Adam haklı aslında. Ama bu iş sadece şoföre sövmekle bitmiyor ki! Büyükşehir Belediyesinin aklı neredeymiş? Öyle değil mi?
Koca bir yazı geride bıraktık, Hangi belediye alt yapıya önem verdi? Kontrol ettirip elden geçiren belediye var mı? Yeni kanallar açıldı mı? Su birikintileri için önlem alındı mı? Göreceksiniz su baskınları yaşanacak, dereler taşacak… Bir aklı evvel bu işe kafa yorup kalıcı çözüm üretmedi? Kaldı ki; Samsun ülke genelinde en çok yağış alan illerden biri…
Bürokratik yalakalığı hizmet sananlar olduğu sürece; araçlar su atmaya, yayalar da ıslanmaya devam edecek. Zira hepsi tribüne oynuyorlar…
İster iktidar ister muhalefet… Başkanın partisi ne olursa olsun; halka hizmeti bir lütuf değil bir görev olarak görmesi ve olaya da öyle bakması lazım.
İki ay evvel Kirazlık bölgesinde Zeynep Nazlı Kahveci isimli melek kızımız 11 yaşında trafik terörüne kurban gitti. Bizim kıymetli bürokratlarımız olaya el atınca bölgeye üç yüz metre aralıklarla 2 tane üçt geçit yapıldı. Peki Zeynep geri geldi mi? Mahalle muhtarı; Ben imza toplayıp defalarca müracaat’da bulundum diyor. Şimdi muhtar her kimin kapısını çaldıysa bu konu için, o yetkiliden bunun hesabı sormak gerekmez mi?
Rögar kapaklarından dolayı çukura düşen insanlar, su birikintisinden ıslanan insanlar, Üst geçitsizlikten ölen insanlar varken Samsun’da, e bütün Başkanlar’da harikulade hizmet ediyorlarsa sorun kimde?
Yusuf Ziya Başkan diyor ki; Kar’a da, Kış’a da hazırız! Göreceğiz sizi Ocak ayında. Karlar yere serilince foyanız çıkar ortaya. Zira her kar yağdığında, Belediye evlerinden Hasköy yokuşuna araçların işlemediğini iyi bilirim. O tepe de oturanların, yüzlerce metrelik yokuşu duvarları tuta tuta indiğini de iyi bilirim. Her halde diyorum orada yaşayanlar farklı bir ülkenin insanları, köprüden yukarısı da farklı bir Cumhuriyet!
Kêza; Samsun’un Samsunspor’dan başka bir etiketi de yokken hali hazırda, bugün kentin tek “yüzü” olan Samsunspor maddi sorunlarla boğuşmakta. Altı milyon gibi, sportif faaliyetler için çok küçük sayılacak bir para bile Samsunspor’u rahatlatacakken, şehrin bürokratları şimdiden kış uykusunda…
Bu şehir Samsunspor sayesinde çok ekmek yedi vaktiyle. Esnafından seyyar satıcına her kesime faydası oldu bu kulübün. Ancak ne var ki bugün bu takıma yeteri kadar sahip çıkılamıyor!
Bir encümen kararına bakar oysa. Büyükşehir Belediyesinin bir meclis kararıyla şehrin parkomat ücretlerinden elde ettiği gelir 1 yıllığına Samsunspor’a bağışlansa, çok şey değişir aslında.
Ama kim kime, dum duma!
Aslında yazacak olsak sayfaları doldururda, şimdilik bununla yetinelim biz. Ama şakaya gelmeyecek tek husus, bu şehrin bir an evvel vakit kaybetmeden acil eylem planı oluşturarak kışa hazırlık konusunu tekrar revize etmesidir. Asfaltından alt yapısına kadar, halkın çilesiz bir kış geçirmesi için gereken her şey yapılmalıdır.
Zira oturduğun yerden “Ben Hazırım” dersen, bütün bir kış boyu ben sana buradan yazar, çilenin fotoğraflarını da postayla gönderirim sana. Mahçup olur yutkunursun, buna da gerek yok.