Geçtiğimiz gün şehrimizin Terme ilçesinde meydana gelen izaha muhtaç silahlı saldırı olayında ne yazık ki bir vatandaşımızı kaybettik. Olay sonrası ortaya atılan birbirinden ilginç iddiaların başında ilk olarak “Terör olayları” spekülasyonu dillendirildi. Sonrasında ise valilik makamından yapılan resmi açıklamayla olayın terör olayı olmadığı, bir asayiş problemi olduğu dile getirildi. Elbette ki sonuç ne çıkarsa çıksın, yitip giden bir can asla geri gelmeyecekti ve bu en belirgin gerçeklerden bir tanesiydi.
Namus davası dedikodusuyla başlayıp, hırsızlık, terörizm gibi çeşitli kılıflar bulunmaya çalışılan, ama hepsi de bu olaya birkaç beden büyük gelen bu olayın elbette ki gerçek yüzü sanıkların ifadesiyle açıklığa kavuşacak ve türetilen bu tezlerin hepsi çürüyüp gidecektir. Ancak üzücü olan bir husus var ki; bu gün onu işlemek isterim bu köşede.
Şunu belirtmek isterim ki, Karadeniz bölgesinin fındık hasat zamanında özellikle Güneydoğu bölgesinden aldığı mevsimlik işçi göçü, oldukça eski zamanlara uzanan bir durumdur. Sözüm o ki; gerek Samsun insanı, gerekse bölge halkı Güneydoğu insanını ziyadesiyle iyi tanımış durumda. Buna rağmen Samsun gibi hemen her gün bir cinayet haberinin yaşandığı bu koca kent’te, bir cinayet mevzusuna daha şahit olunmuşken, mağdur tarafın Güneydoğu’lu olması hasebiyle “Terörist” damgası vurulması ve bunu da olaydan hemen sonra dillendirmiş olması, bu konunun muhatabının ayıbı ve insafsızlığıdır. Geçim derdi ile şehrinden yüzlerce kilometre uzakta ve bulunduğu şehirde “Misafir” pozisyonundayken böyle bir saldırıya maruz kalan, çeşitli yaftalarla yıpratılmaya çalışılan kimselerin de bu ülkenin insanı olduğunu Samsun kamuoyunun izânına sunmak isterim. Arz- talep meselesi… Hani diyorum “Doğulular” bu kadar kötüyse neden her yıl fındık hasadında çalıştırılır? Hem de Karadeniz’in büyük bölümünde…
Sitemim şu ki; Neden saldırıya uğrayanların Urfalı olduğu duyulunca akla “Terör” gelir? Bir zümre için bir kenti, bir bölgeyi tamamen karalamak hangi aklın, hangi ahlakın ürünüdür? Şimdi Samsun’da her gün cinayetle sonuçlanan asayiş olayları oluyor diye, Samsun’un geneli için “Katil” diyebilir miyiz? O halde Urfa için neden…? Zira Samsun ile Şanlıurfa’nın dostluğu kaplara, kalıplara sığmayacak kadar büyük ve eskidir… Samsun’a çok gelin vermiştir Urfa, çokta gelin almıştır Samsundan… Öyle ki; Spor’ da bile Samsun – Urfa dostluğu sağlam zeminlere oturmuşken, siz hala Doğu insanının tümüne, “Terörist” mi diyeceksiniz?
Sivas’tan ötesine geçemeyenlerin, işkembe-i Kübra dan söyledikleri sözlerle kendi ülkesinin insanına bu ağır etiketleri yapıştıranlar kendi cehaletleriyle boğuladursun; Ülkemin her yerinde Al Bayrak dalgalanır ve her karış toprağın adı Türkiye Cumhuriyetidir. Zira ne Samsun Katildir ne de Urfa Terörist. Bireysel olayları toplumun geneline mal etmek ancak ahmaklıktır.