Her iki taraf da iç açıcı performans sergileyemedi. Bunda moderatörün kusuru vardı. Adaylarda biraz tedirginlik sezdim.
Defans üzerine hazırlandıkları ve konulara gereğince hakim olamadıkları için bir iki konu dışında program akışı güzellemelerle geçti.
Böyle bir programa gelmeden önce sayıştay raporunun gündeme gelebileceğini tahmin etmeliydiler. Ekrem Bey raporu getirmiş ve kullanabileceği yerleri çalışmıştı. Ama diğer iki kişinin "okumadım" sözleri gaf'tı.
Sayıştay raporu rakamları yolsuzluk olarak ifade etmez. yolsuzluk ve israf noktalarının boyutunu belirtir" sözleri biraz garipti.Bu yönüyle sayıştay raporunun dile getirilmesi kendi içinde tutarsızlık taşıdı.
Mesela; Dernek ve vakıf gibi sosyal amaçlı kurumlara verilen destek konusu.
Türgev, okçular vakfı, Atatürkçü düşünce derneği, muharip gaziler cemiyeti, TEV, Çağdaş yaşamı destekleme derneği vb. dernekler her iki partiye ait belediyelerde desteklenen kurumlardan.
Bu tip sosyal amaçlı kurumlara sembolik ücretlerle (veya ücretsiz) kiralanan kamu binaları, "eğer özel sektörde faaliyet gösteren kişi/kurumlara kiralansaydı şu kadar gelir olurdu"yu ima eden raporların (onların beyanına göre) direk yolsuzluk veya israf olarak tanımlanması ve kullanılması da samimiyetsizlikti....
Sosyal amaçlı derneklerle işbirliği yapacağız ve destek olacağız dedikten sonra destek ve işbirliği bedelini yolsuzluk ve israk olarak tanımlayan raporları kullanmak çelişkiydi.
Ekrem Bey'in bazı konulara direk girmek yerine yuvarlayarak geçmesi de gözden kaçmadı. Eğer program uzun ve karşılıklı konuşmaya izin veren bir formatta olsaydı zorlanacağı aşıkardı. Üstelik 17 yılllık bir belediyenin kaçınılmaz zayıf yönlerine rağmen.
Binali Bey ise program izin verdiği ölçüde-daha fazla- asıl konulara girmeye çalıştı ama yapı ve üslubu zayıf kaldı. Binali bey icraatçı bir insan ama açık oturum ona göre değil.
Vel hasıl ben hoşnut olmadım günün flaş maçını izlemekten dolayı.
Kararı verecek olan İstanbul seçmeni.
Sırtlarındaki yük ise 1 oy vermekten daha ağır. Ağırlık farkında olanlar için tabii ki.
İçinde bulunduğumuz günler ve yıllar lay lay lom yada her şeyi ti'ye alma zamanı değil.
Hayırlısı olsun İstanbul'a...