Tarihteki her her yaprakta başarı ve hatalar az veya çok mutlaka vardır.
Aradan yıllar geçtikten sonra şöyle olsaydı böyle olsaydı demek çok kolay. Benim gibi amatör tarih meraklıları bile belirli dönemlere ilişkin onlarca hatayı alt alta sıralayabilir.
Zurnanın zırt dediği yer, bana göre hata olarak görülen işlerin bir başkası tarafından hata olarak görülmüyor (ya da tersi) olabilmesidir.
Benim hata olarak gördüğüm işleri yapan Devlet adamlarının hiç biri de asla vatan haini değil, aynen bu gün olduğu gibi.
Tarihi vakaları dönemin iç-dış şartlarını dikkate almadan yorumlamaya çalışmak boş konuşmak dışında hiç bir değer ifade etmez. Sadece günlük oy avcılığına ve tribünleri sadistçe coşturmaya yarar.
Her biri birbirinin devamı olan Türk Devletlerinin sonuncusu olan Türkiye Cumhuriyetini kuran Devlet adamları ile malını ve canını feda eden, Şehit ve Gazi'lik mertebesine ulaşan Aziz Milletimizin her ferdini rahmetle anıyorum.
Cumhuriyeti "biz kurduk,böyle kurduk,şöyle kurduk" şeklindeki amaçlı mizansenleri bir yana bırakarak;
BU VATAN'ın, Cumhuriyet rejimi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hiç bir zümre, oluşum, parti, aile, düşünce tarzı ve yorum sahiplerinin malı olmadığı ve tekelinde olmadığının altını çizerek, Balkan harbinden başlayarak 1922'de sonuçlanan 10 yıllık savaş silsilesi süresince her evde ve her köyde yaşanan acı ve sıkıntıları fedakarca göğüsleyen, Ana-baba-evlat'larının mezarlarını ve akibetlerini bile bilmeden sabrederek bağrına taş basıp hayata sımsıkı sarılan, Cumhuriyet rejimi ve Türkiye Cumhuriyet'inin Aziz Milletimizin TÜM FERTLERİNDEN (dede ve nene'lerimizin) bizlere-hepimize ortak miras olduğunu, Vurgulamak İstiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluşunun 95.Yıldönümü Aziz Milletimize hayırlı olsun, Kutlu olsun,
Milletimiz ve Devletimiz ilelebet payidar olsun.