Eğer bir siyasi oluşumun başından bu yana emek harcamışsanız, o oluşumla sevinip o oluşumla üzülmüşseniz, hele ki hem zamanınızdan hem de paranızdan birşeler katmışsınız o organizasyona, eleştirmek en doğal hakkınız olmuyor mu yapılan hataları?
Bence oluyor, hem de en çok senin hakkın oluyor! Korkutuluyorsan korkmayacaksın, yalnızlaşıyorsan, tek kalacaksın. Ama bu eleştirilerini yaparken ahlak, edep içinde yapacaksın, öyle hakaret ederek, küçük görerek yapmayacaksın!
Gene de senin dediklerin kıymete alınmıyorsa uzaklaşacaksın oradan. Çünkü batmak üzere bir gemi gibidir o oluşum. Senin emeklerin, senin zamanın, senin paran ziyan olmak üzeredir.
Burada ki en önemli yapılacak olan, bunun hastalıklar gibi erken teşhis edebilmektir. Eğer erken tespit edemiyorsan, o zaman sende o gemi de batmaya mahkumsun.
Batan geminin malları gibi denizin içine dağılıp gidersin.
Şimdilerde kendilerini ulaşılmaz yapan bu milletin oyları ile ülkenin yönetiminde söz sahibi olmak için yola çıkan siyasiler o zaman bu rüyanın sonunun olduğunu unutmuş durumdalar ki Tarih tekerrürden ibarettir bunu unutmayın öyleyse. Hz. Nuh’un karısını bile suya gömen, Firavun’un kendisini secdeye kapattırıp kızıl denizin dibinde öldüren bu kadar kibir sonrası siz siyasi yöneticilere bugün değilse de ahirette neler yapmaz ki! Size birkaç tavsiye öyleyse…
Adil olun!
Nereden geldiğinizi unutmayın!
Sizinle yola çıkanları, yolda bulduklarınıza değişmeyin.
Ulaşılmaz olmayın, halkla beraber olun.
Gelen talepleri kulak arkası yapmayın, çünkü vazgeçilmem diyenlerle dolu mezarlıklar.
Siyasetçi iseniz siyasetin ilmini de öğrenin, kendinizi yetiştirin.
Kibre kapılmayın, unutmayın balonda çok şişince patlar.
Nasip olan makamları hizmet için kullanın.
Ve unutmayın ki, tekrar o halkın içine döneceksiniz, onları sevin!