Sonra neden Avrupa bizden önde gidiyor! Baksana adamlar “Yalnızlık Bakanlığı” bile kurmuşlar. Birleşik devletlerde yalnızlık çekenler için kurulmuş bir bakanlık burası.
Bakanlığın temeli, 2016 yılında silahlı bir saldırı sonucunda hayatını kaybeden İşçi Partisi milletvekili Jo Cox tarafından atılmış. Jo Cox bu konuda çok fazla araştırmalar yapmış ve insanların yalnızlıklarıyla baş edebilmeleri için neler yapılacağı konusunda fikirler edinmiş.
Günümüzde de tüm insanlarda bulunan bu yalnızlık hissi, insanların hayatlarını çok çekilmez kılmaktadır. İnternetin ve sosyal medyanın bu kadar çok kullanılması bunda en büyük etken gibi görülüyor. Huzursuzluklarını, dertlerini bu mecralarda paylaşımlar yaparak kapatmaya çalışıyorlar. Bir arkadaşına mutsuzluğunu anlatmak yerine, bir sürü kişiye mutlu olduğunu kanıtlamaya çalışıyor insanlar. Bu da yalnızlaşmasına, toplumun karşısında rol yapmasına neden olmaktadır.
Ne yapacağız peki? Nasıl eski halimize geleceğiz?
Tabi ki çay koyacağız ocağa -bu hava da semaverde güzel gider- ve bizi hayattan koparan telefon bir işe yarasın, arayın arkadaşınızı, mutluyken beraberken sizinle yaptıklarınızdan zevk alan arkadaşlarınız dertlerinizi rol yapmadan anlatın, dinleyecektir. Bu sizin yalnızlığınıza belki bir nebze iyi gelecektir. Belki de hayatınız için dönüm noktası olacaktır.
Dürüst olmak, dürüst davranmak bu zamanlarda gerçekten çok işe yarayacaktır. O zaman dert dinleyenleriniz de dürüst olacaktır. Dürüstlük size iyi gelecek. Başka yerlerde ki mutluluk pozlarınızı yapmamak size iyi gelecek. Bunu hissedeceksiniz. Göreceksiniz ki aslında halledilmeyecek bir yalnızlığınız yok. Böylece hayatınız daha güzel olacak.
Öyleyse hadi kalk, bir çay koy ve beni çağır!