Şehir ekonomisine yön veren ağır ve bacalı sanayimize kısa bir ara verip, yine ağır ama bacasız sanayimiz olan OMÜ’den (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) bahsedeceğim sizlere...
Eski rektör Sait Bilgiç’in Rektörlüğe ilk kez aday gösterildiği seçimlerin arifesinde, birkaç arkadaşla ziyarete gittiğimde tanışmıştım, kendisiyle..
Vücut dilinden anlamıştım seçileceğini. Zira kendisinden son derece emin bir görüntü veriyordu karşısındakine…
Kurumda herkes gibi seveni kadar sevmeyeni de vardı.
Ülkemizin başına gelen en büyük felaketlerin başında gelen FETÖ operasyonları dönemine rastlayan gün/yıllarda görev yapmıştı.
Kuruluşundaki adıyla Başarı, şimdinin Samsun Üniversitesi’nin devir teslim sürecini iyi yönettiğinden konuşurmuş sağda solda.
Eee ülke ve akademi camiasının meselelerine vakıf olmuştu bir kere, rektörlük elbisesinin içinde tecrübesi kat be kat artmıştı, aynı göreve tekrar seçilmesine, kendisi başta olmak üzere, çalışma arkadaşları “kesin gözüyle” bakmalarından daha doğal ne olabilirdi ki?
Birkaç kez randevu talebinde bulunmuş ve her defasında yurt dışında veya çok yoğun olduğu için, sekretaryası tarafından yardımcılarına, ya da genel sekreterine yönlendirilmişliğim çok olmuştur.
Seçimlere yakın tarihti, bir yerden bir şey duymuşluğum falan da yoktu, hislerim kuvvetli ve sağlam tahminlerim vardır; bilen bilir…
Bilgiç’in görevinin biteceğinden, kendisine teşekkür edileceğinden…
Bunları kendisine söylemek için bir çaba sarf etiğimden değil, içinde bulunduğum görev sorumluluk gereğiydi görüşme taleplerim..
O dönem Albayrak Medya Gurubu (Yeni Şafak) Gazetesi Karadeniz Bölgesi Yöneticisi sıfatımla, Bölgemde bulunan tüm Rektörlerimizi ziyaret eder, bilgi alışverişinde bulunurdum.
Fakat, Sayın Bilgiç hocanın Rektörlüğü döneminde, ulusal bir gazetenin Bölge yöneticisi sıfatıyla, bir çayını içmek nasip olmamıştı…
Çok dert değil, Canı sağ olsun!
Bu yazıyı okuyunca kuyruk acısı var demesin diye yazıyorum bütün bunları!
*
Tesadüf bu ya, bir gün genel sekreter M. Kabadayı’yla ortak tanıdığımız, komşumuzun cenaze töreninde karşılaşmıştım, ayak üstü sohbet ederken,
Rektörlük seçimlerinden konu açıldı. Sonuç üç aşağı beş yukarı bellidir; sizin tahminiz nedir diye sordum.
Mevcut, yani kendisini atayan Hocasından başka yönetimden başka hiç kimsenin şansının olmadığını ifade edince…
-“İddialısın maşallah! Kendinizden nasıl bu kadar nasıl emin olabiliyorsunuz?” diye sorunca;
Kabadayı sıraladı; “Bakın, mevcut yönetimin (Bilgiç) yaptığı işleri saymakla bitiremem;
-Başarı Üniversitesi’nin devir teslimiyle birlikte öyle güzel yönettik ki anlatamam ve OMÜ’ün gelir kaynaklarına öyle sahip çıktık, çıkıyoruz ki, YÖK’ün sürekli takdirini alıyoruz, bunlar yeterli sebepler bence…” deyiverdi!
“İşiniz Çok zor! Hayırlısı” deyip, bol şans dilemiştim..
Yanılmamıştım; ikinci dönem ataması yapılmamıştı…
Malum yönetimin görevleri süresince yerleşkede, fakültelerde yaptıkları görevlendirme ve atamalar vs. gibi konular, bunların içinde “İNTİHAL” (aşırma) süreçleri var ki, beyin yakar cinstendi! Bunları gazeteci olarak biliyordum!
Görevde kalsaydılar, bugün okuduklarım ve duyduklarımın hiç birinden haberdar olamayacaktık belki de.
Önümüzdeki günlerde Türk Akademi Dünyasının arka sokaklarına girip, Tez/Makale manzaralarını sizlere bu köşeden aktarmaya çalışacağım.
Sizi de meraklandırdığımı düşünüyorum; lakin sahte yabacı dil puanlarıyla akademik ünvanlar verilen, millet yemeye ekmek bulamazken, okula gitmeden 20’şer bin lira maaş alanlar mı istersiniz, intihallerle ve çeşitli adam kayırmacılıklarla yapılan atamalar mı istersiniz…
Sait Bilgiç’in görev döneminde yapılan bütün atamalar, verilen bütün kadrolar tek tek incelenmeli ve masaya yatırılmalıdır!
YÖK harekete geçmiş vaziyette!
Ayrıca, bugünkü yönetimin bu skandallara biçare kalmayacağını umuyorum, zira Sait Bilgiç beyin üniversitemizde rektörlük döneminde yaşananları sizlere aktarmak artık elzem oldu.
Bilgiç sorunsalı içinde hukuka yansıyan ve hakkı elinden alınmış akademisyenlerimizin, haklarında verilmiş tüm lehte kararların yerine getiriliyor olmasını canı gönülden diliyorum.
Devam edeceğiz.
Kalın Sağlıcakla…