Güzel günler bunlar, kimisinin yaş olarak aldığı kiminin tecrübe olarak gördüğü. Yaşamanın tadına vardığın günler bunlar.
Dünyaya gelen herkesin her yeni yaşında yeni umutlara sarılarak yeni bir yaşa giriş hikayesi bu günler. Gelip geçecek olacak bir ömrün en tatlı anları bu günler.
Bu günler öyle günler ki sevdiklerinle geçirdiğin zamanların anılara dönüştüğü, onları hafızanın en kolay bulunacak yerine yerleştirdiğin günler bunlar. Acısıyla tatlısıyla ömründen akan zamanın hanene tecrübe olarak kayıt ettirdiği günler bunlar.
2002 yılında idi, pembeler içinde ilk buluştuğumuz zamanı hatırlıyorum. Elimde mezarlıktan bozma gibi bir çiçek, üstümde bir tişört, jöleli saçlar, zayıf sıska bir çocuk. Fakirlik desen diz boyu. Ama havam bir milyon! Üniversite de okuyorum ya. Garip hikaye sonrası, çok meşakkatli bir uğraş sonrası ilk buluşma!
19 Mayıs Lisesinin tam karşısında arada bekliyorum. Zor geçen dakikalar, bitmek bilmeyen heyecan. 25 Haziran, Salı. Saat mi? Tabi ki senin dediğin vakit 13.00.
Geliyor birisi pembeler içinde. Güzel mi güzel, tatlı mı tatlı!
“Yok be” dedim içimden. Bu iş olmaz. Ama benim en sevdiğim huyumdur sabrım. İlmek ilmek dokurum. Sonuca odaklanmış kelebek gibi kozadan çıkmak için sabrederim. Şansımı denemeliyim. Bunu yapmalıyım diye düşündüm ilk. Emanet güneş gözlükleri, hiç yakışmıyor ama havalıyım ya! Sessiz sakin olan “Teras Cafe” il tercih oldu. Ama konuşma nerede bende, yarım saat sonra kısık bir ses “Bende seni tanımak istiyorum” ve film başlar…
Bir sürü karar, bir sürü sıkıntı, bir sürü acı, kocaman mutluluklar, her gün artan aşk, süper bir anne, mükemmel ve fedakar bir eş.
Öyle sanmayın ki benle kolay yaşanır. Zor adamımdır ben. Zoru severim ama kendimde zorumdur. Öyle neşeli falanımdır. Ama zorumdur ya. Klasik erkek modelinin bir üst modeli diyelim. Ama düşünün benim gibi iki tane daha var. Ayrı karakterlerde üç erkek. Bir yandan iş hayatı. Eğer hayatınızda bir başarı görmek isterseniz o zaman ona bakabilirsiniz. Çok zorum ben yaa… (şuan yazarken bir kere daha hissettim)
Yaşamanın, nefes almanın, ayakta dimdik durmanın ne olduğunu görmek isterseniz, ona bakın! Bir erkeğin kalbine giden yolun midesinden geçtiğini bilen nadir kadınlardandır. Süper bir mutfağı vardır. Yaptığının lezzetsiz olduğunu ben hiç görmedim. Kısa zamanda büyük işler başaran biri olmanın adı olsa onun adını koyarlardı herhalde.
O yüzden Ab-ı Hayatım benim o. O yüzden vazgeçilmezim o. O yüzden ben dururken yürüyenim. Ben nefessiz kaldığımda nefesim. Canımın sıkkınlığın da ferahım. Kalbimin atışının sebebi. Çocuklarımın annesi, gülen yüzüm, sevdam, neşem, üzüntüm, yaşam enerjim, duygularımın mahkumu, evimin gülü o benim. 16 yılım benim, 5971 günüm benim.
İyi ki varsın ve iyi ki benimsin. Seni seviyorum. Doğum günün kutlu olsun aşkım…