Samsun'un Türk İstiklal Harbindeki simgeselde olsa vizyonu inkar edilemez.
Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği rota ile Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığını tüm dünya kabullenmiş.
Bazı ülkelerde adına meydanlar, anıtlar, inşa edilmiş, Atatürk haftaları düzenlenmiştir.
Özgürlüğün en büyük savaşçısı olarak Türk ve dünya tarihinde 1 numaradaki yerini 83 yıldır muhafaza etmektedir.
Dünyanın tüm ülkeleri yüzyılın en önemli devlet adamına saygı duyarken, ne yazık ki ülkemizde onun değerlerine karşı çıkmak, adını unutturmak, eserlerini göz ardı etmek, hatta daha da ileri gidilerek büstlerine saldırmak gibi eylemler sergilenmeye başlanmıştır.
Atatürk'ü Koruma Kanunun yürürlüğe girmediği, çok partili döneme girildiği 1946 yılından kanunun çıkarıldığı Temmuz 1951 yılına kadar, bugün sergilendiği gibi irticai faaliyetler ile eylemler sergileyenler tarafından, alenen hakaretler ve sövmenin yanı sıra yine bugün olduğu gibi devlet dairelerinden ve paralarından Atatürk ismi kaldırılıyordu.
Bilindiği üzere hükümet aldığı bir karar ile T.C ibaresini devlet dairelerinden kaldırmış, Türk adı ile anılan kurum ve kuruluşlardan ismin kullanılması zarureti ortadan kaldırılmıştır.
1951 yılında çıkarılan Atatürk'ü Koruma Kanunun 1. Maddesine göre, Atatürk'e hakaret eden, söven kişilere 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası, büstlerine, heykellerine saldıranlara ise 1 ile 5 yıl arasında hapis cezası öngörülmesine rağmen, bu yasa kesinlikle göz ardı edilmiş, dava açılmamış, ancak Cumhurbaşkanına hakaretten on binlerce dava açılmış binlerce kişi hapis cezasına maruz kalmıştır.
Devletin başındaki kişiye, hangi görüşte olursa olsun siyasi düşünceleri tasvip edilmese bile, hakaret edilemez edilmemelidir. Ancak çifte standart uygulandığında toplum vicdanında, huzursuzluk yaratılmaktadır.
1951 yılı öncesinde doğum yapmayan kadınlardan vergi alınması, kadınların çalıştırılmaması, kız çocuklarının okutulmaması ve mahkemelerde tanık olarak dahi dinlenmesinin dahi kabul edilmediği gibi, anlayış tarzının hakim olduğu bir yapı, Atatürk ilke ve inkılapları ile yıkılmış Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkı, Atatürk devrimleri ile 5 Aralık 1934 tarihinde verilmiş kadınlara karşı yapılan eziyet, kusur, hor görme ve erkek üstünlüğünün egemen kılınması gibi kavramlar tarihe karışmasına rağmen, bugün İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması ile eskiye dönüş sinyalleri verilmeye başlanmıştır.
Samsun'umuzda da ne yazık ki yine kentin aklı selim bilinen yönetenlerinin Atatürk karşıtı eylemler, rüzgarına kapılarak tavır içinde oldukları gözden kaçmamaktadır.
Atatürk'ü simgeleyen eserlere yeterince saygı gösterilmemekte ve koruma altına alınmamaktadır.
Örneğin Atatürk'ün müze haline getirilen Gazi Müzesi kapısının önünde, iç çamaşırı, terlik, simit, börek çörek satılırken. Asri Mezarlıktaki Şehitler Anıtımızda yer alan Atatürk'ün Samsun'a birlikte çıktığı arkadaşlarının isimlerinin yer aldığı levha sökülmüştür. Bazı irtica yalakaları köşe zadeler ise Atatürk'ün heykelinin hurdaya verilmesini 'Tahribattan dolayı onarılacak hurdacıya değil tamirciye verildi' açıklamaları ile olayı yumuşatmaya çalışmışlardır.
Andımızı kaldıran, ölen bir kişinin hukukunun olmayacağını ve hukukun putperestlik olarak niteleyen kafalar yok olmaya mahkumdur.
Burası T.C.'nin doğuşunda ilk harcın atıldığı 19 Mayıs kentidir. Hayallerinizdeki dünyayı, Samsun'da filizlendiremezsiniz. Bu ruh ve coşku 7'den 70'e her Samsunlu ve her Türk vatandaşının vazgeçilmez hasletidir. ATATÜRKÇÜLÜK İLKE VE İNKİLAPLARI REHBERİMİZDİR. 70 YIL ÖYLE YAŞADIK VE ÖYLEDE ÖLECEĞİZ