Şiddet deyince hepimizin aklına ilk gelen ve yıllardır bitmek bilmeyen “kadına şiddet” geliyor değil mi? Anneniz, komşunuz, iş arkadaşınız, bir şekilde tanıdığınız, tanımadığınız…Birileri her gün şiddete maruz kalıyor. Ve şiddet ne yazık ki fiziksel şiddet olarak algılanıyor.
Şiddetin tanımını 6284 sayılı yasa “Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı” şeklinde tanımlamıştır.
Bu yasadan şiddete uğrayan ya da şiddete maruz kalma tehlikesi altında bulunan herkes anlaşılır. O halde şiddet mağdurları sadece kadın olamaz, şiddetten fiziksel şiddet tabirini anlamak doğru değil. Ağlayan bir erkeğe ne denir kız gibi ağlama! Hep kızlar mı ağlar ki, güçsüzlük göstergesi mi ki ağlamak. Bir de adam gibi adam değil mi erkekler. Hep güçlü onlar. Ta küçükken başlıyor bizim cinsiyet ayrımcılığımız. Renklerle, sözlerle hatta atasözleri ve deyimlerle bile yapıyoruz bunları. Erkek adamdır, yapabilirlerle büyütüyoruz. Sonra ne mi oluyor. Olmuyor. Çocuklarımızı doğdukları andan itibaren kendilerini üstün görme odaklı yetiştirmemeliyiz.
Kadın ve erkek eşittir. Anayasamız da bize aynı şeyi söyler. Herkes eşittir der. Erkeğin kadına kadının erkeğe bir üstünlüğü yoktur. Güç timsali(!) erkekler, kadınlar üstünde mi bunu ispat arayışı içindeler? Ne yazık ki gündemde her gün bir kadına şiddet haberi var. Erkeklerinde şiddete uğradığı haberler muhakkak var ama çoğunluk hangisinde takdir edersiniz. Hoşgörülü bir toplumda cinsiyet ayrımcılığına gitmeden, kimsenin kimseden üstünlüğünün olmadığını kabullenebildiği bir dünya istemek çok mu kötü? Elbette değil. En önemlisi iyi insan olmayı öğretebilmek. Onurlu, erdemli, dürüst birey olmayı aşılayabilmek.
Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Olası bir şiddet mağduriyeti yaşanırsa, ihbar ve şikayet için yedi gün yirmi dört saat çalışan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM)’e başvuru yapılabilir. Yine şiddete maruz kalan bireyler mülki amire, kolluğa, Cumhuriyet başsavcılıklarına şikayette bulunabilirler.
“Kadını "zayıf cins" olarak tanımlamak bir iftiradır ve erkeklerin kadınlara karşı yaptığı haksızlıktır. Eğer güçten kastedilen kaba kuvvet ise elbette kadınlar erkeklerden daha az vahşidir. Ancak güç eğer ahlaki bir güçse, o zaman kadınlar erkeklerden tarif edilemez derecede üstündür. Kadınlar bizden daha fedakar, daha cefakar, zorluklara çok daha fazla dayanan, daha cesur insanlar değil mi? Kadınlar olmadan erkekler olabilir mi? Kim bir kadından daha fazla gönle hitap edebilir?” Mahatma Gandhi
Herkesin birbirine saygıyla yaklaşabildiği, şiddetten uzak, ’kadın ve erkek eşittir’ cümlesinin yazıda değil fiili hayatta da kabullenilebildiği bir dünya dilerim. Esen kalın.