Bir siyasi partinin üst düzey ilçe yöneticisi bu başlığın kahramanı. Elbette başrolü aynı partinin ilçe belediye başkanı ile paylaşıyor.
En başta belirtelim ki birileri yerlerinden zıplamasın! Kulağımıza gelen ciddi iddialar üzerine naçizane bir uyarı yazısıdır bu..
Samimiyet, tevazu gibi kavramları makyaj niyetine siyasetlerinin vitrinine koyan bir oluşumdan bahsediyoruz. “Yolsuzluk” başta olmak üzere birçok adaletsizliği ve yanlışı neşter gibi kesip atma iddiasıyla Türk siyaset sahnesine giren, ancak zamanla gücün verdiği rehavet ve cüretle karşı olduklarını ve olacaklarını iddia ettikleri her türlü yanlışa dizlerine kadar batan bir topluluktan söz ediyoruz.
**
Belediyeler, halka hizmet ulaştırma noktasında can damarı hüviyetine sahip kurumlardır. Yani normal şartlarda bu böyledir. Ancak bu durum maalesef bazı şehirlerimizde, ilçelerimizde olağanın dışına çıkacak senaryo ve usulsüzlüklerle değişkenlik göstermektedir.
Bir siyasi partinin yöneticisini düşünün. Ciddi sermayelerin döndüğü bir sektörde ticaretle ilgileniyor ve bu sektörde hatırı sayılır bir isim oluyor. Ancak gün geliyor ki bu ilçe yöneticisi ani bir kararla ticari hayatında sektörel bir değişime doğru yöneliyor. Alım-satım sektöründen vazgeçerek “taş ocağı” açacak kadar büyük bir radikal karar alıyor. Elbette böyle bir karar almak her yiğidin harcı değildir. Hiç kimse Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarında ciddi kazançlar elde edeceğinin garantisini almadan böyle keskin bir karar alamaz.
Buraya kadar her şey normal görünüyor, doğrudur.
Sinek çorbaya buradan itibaren düşüyor. . Kulağımıza gelen planlamaya göre bu siyasi parti ilçe yöneticisinin, belediyenin imkanlarından istifade ederek ticari anlamda elde edeceği kazanımlarını katlayacak bir düzenin garantisini aldığı iddiaları ortada dolaşıyor.
Örnek vermek gerekirse; ortada anlatılan rivayetlerden bir tanesine göre “belediyenin malının belediyeye satılacağı da” söyleniyor.
Yazımın bazılarında heyecan bazılarında panik yaratacağını biliyorum. Ama maalesef burada keseceğim. Şimdilik!
Elbette birçoğunuz söz konusu olayda bahse konu isimleri merak edeceksiniz. Ancak kulağımıza gelen bilgiler “şuanda” iddialardan ibaret olduğu için isim vermeyeceğim. Zaten kamuoyunun malumudur. İsim vermemekteki diğer amacımız ise; böyle bir yanlışlığa yönelmeyi düşünen bahse konu kişileri, yolun başında bu yanlıştan dönmeleri hususunda samimiyetle uyarmak içindir.
İnanın bildiklerimizin “bir nefeslik kadarını” sizlere aktarmaya çalıştık. Dahası var! Bakalım hangi tehdit ve baskılarla karşılaşacağız.
Esen kalın…