Yeniden…
Uzun zaman oldu.
Yaklaşık bir yıldır sizlerle yazılarımızda buluşamadık.
Belki bir kısmınızın bilip bir kısmınızın bilmediği sebeptenötürü yazılarıma ara vermek mecburiyetinde kaldım.
Siyaset ve eğitim hayatımın fırsat tanımamasından dolayı birsüredir ertelemek zorunda kaldığım vatani görevimi icra etmek üzeresatırlarımızı boş bıraktık.
Her yeni sayfa insana yeni deneyimler ve tecrübeler katıyor.Bunu birçoğumuz hayatımızın belirli noktalarında tecrübe etmişizdir.
İşte bu noktada 12 aylık üniformalı vatani görevimde debahsini ettiğim yeni deneyimlerden ve tecrübelerden faydalanma imkanı buldum.Hatta öyle tecrübeler edindim ki, bazı noktalarda bakış açımın bile köklü birdeğişikliğe uğradığını hissediyorum.
Belki görev yaptığım bölge itibariyle bazı arkadaşlarımagöre risk barındırmayan bir bölgede görev yaptım. Ancak yinede sivil hayattaedinilmeyecek tecrübeleri edinme fırsatını insan kendisine yaratabiliyor.
Her şeyden önemlisi titizlikle incelediğim devleti birazdaha mahrem açıdan tanıma imkanım oldu. Devlet dinamiklerinin farklıalanlarıyla tanışma şansını elde ettim.
Ama bunlardan da önemlisi belki bir daha biraradabulamayacağım insan topluluklarını tanımak nasip oldu.
Diyarbakır’dan İzmir’e, Trabzon’dan Gaziantep’e, Mardin’denBursa’ya, Burdur’dan Artvin’e, Konya’dan Şırnak’a birçok yaşam şeklini vekültürü etüt etme imkanı buldum. Hatta ilerleyen satırlarda bazı hayathikayelerinden küçük örnekler verebilirim.
Temel eğitim sürecimi Ankara Polatlı Topçu ve Füze Okulu’ndatamamladım. Burada geçirdiğim 3 aylık temel eğitim sürecinin hayatımın enunutulmaz kısımlarından bir tanesi olacağını biliyorum. Zorlu ama verimli geçenbir süreç oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mahremiyeti açısından eğitimsürecinin içeriği hakkında detay vermeyeceğim. Ancak Polatlı Topçu ve FüzeOkulu’na küçük bir parantez açmak istiyorum. Gerçek anlamda bir geleneğiyansıtıyor. Kapıdan içeri girdiğiniz andan itibaren o havayı bünyenizdeistemsizce hissedebiliyorsunuz. Devletimiz böyle köklü kurumlara sahip olduğuiçin bile gerçek anlamda saygı duyulması gereken bir geleneğe sahip olduğunuispat ediyor.
***
Eğitim sürecimin tamamlanmasının ardından Harekat ve Ateşİdare Kısmı’nda bulunan 142 silah arkadaşım arasında girdiğimiz sınavlardakibaşarılar baz alınarak 26. Sırada yer aldım. Dolayısıyla kura çekimine 26.Sıradan katılarak Kırklareli Babaeski 1’inci Zırhlı Tugayı’na atandım. Buradayer alan Topçu Taburu’nda geçirdiğim 9 aylık süreç hayatıma bir 25 yıl dahakatmıştır. Psikolojik olarak işin ciddiyetinden dolayı oldukça yorucu olsa dagerçekten herkese nasip olmayacak tecrübeler edindim. Elbette bu tecrübelerinde gizlilik barındıran kısımlarını paylaşamayacağım. Ancak en çok keyif aldığımtecrübeler asker kardeşlerimle olan diyaloglarda yer alıyor. Hepsi birbirindendeğerli, hepsi birbirinden farklı renkleri ve kültürleri temsil eden, hayatıama gerçek hayatı tüm şeffaflığıyla yansıtan insanlardı.
Onların benden benim onlardan edindiğim birçok bilgileroldu.
Elbette içimi sızlatan hayat hikayelerini de dinledim.
Ailesinden bir kuruş yardım almayıp, aydan aya devletinverdiği 120 TL’lik harçlığı ailesine göndereni de gördüm, yemekhanede kendisineverilen istihkak kahvaltıyı yerken “acaba ailem kahvaltı yapabildi mi?” diyelokmaları boğazına dizilip kenarda gözyaşı dökeni de tanıdım.
Engelli olan babasına devlet yardımı alamayıp askerlik içinçalışıp biriktirdiği parayı gelirken ailesine bırakanı da gördüm, Şırnak’ın en ücraköyünde yaşayıp 20 yıllık ömründe köyünden çıkmadan dupduru yaşayanı dadinledim. İnanın dahası var, dahada insanın içini sızlatan hikayeler var. Ancakbazıları ailevi ve çok özel olduğu için benimle kalacak.
Bir şeyi çok iyi biliyorum ki, gerçekten artık yaşananhayatlar arasındaki kalite farkı arayı ziyadesiyle açmış durumda. Ve güngeçtikçe bu kopukluk artmaya devam ediyor.
Bir tarafta sezonluk araba değiştiren bir gencin hayatınınolduğu diğer tarafta keçisinden başka bir varlığı benimseme duygusunuhissedememiş bir gencin hayat sürdüğü bir devrandayız.
Bunların hep farkında olduğumuzu düşünürdüm. Ancak dokunarakgörmek, bizzat tanıyarak farkına varmak daha etkileyici oluyor. Bunu itirafedebilirim.
Bu edindiğim tecrübeler elbette üzüntü verdi. Ancak bundandaha önemlisi içimdeki mücadele azmini daha fazla güçlendirdi.
Ülkemiz gerçekten her anlamda güzel bir değerdir. Bu klişebir cümle olarak kalmamalı. Bunun içeriği anlaşılmalı, bu hissedilmelidir.
Hep şehit olunca alkışlanan Anadolu insanı artık her şarttaadam muamelesi görmelidir.
Evet, yeniden aranızdayım.
Biraz farklı ama daha güzel. Hatta daha olgun aranızdayım.
Allah izin verirse niyetlendiğimiz güzel işler başaracağız.
Birlikteyiz, yeniden!