Samsun'da 31 Mart seçimlerinde AK Parti'ye İlkadım Belediyesini kaybetmesine neden olan hamleler neler.
Bir önceki yazımızda AK Parti'nin İlkadım'ı neden kaybettiği ile ilgili parti içi ve kulislerde konuşulan iddia ve suçlamaları ele almıştık.
Kimileri İlkadım'ın kaybedilmesinde birilerinin intikam almak için karşı adaya çalıştıklarını söylese de, böyle bir şeyin olması durumunda genele nasıl bir etki yapacağını da sorgulamıştık.
Seçim hezimetleri sonrası suçlamalar olur, bazı iddialar ortaya atılabilir. Parti içinde seçim yenilgisinin faturası birilerine kesilebilir. Bu bazen günah çıkartmak, bazende alınan sonuç karşısında suçlu arama yada suçlu bulma psikolojisi ile de yapılabilir, 'Biz içeriden satıldık' denilebilir..
'AK Parti Samsun'da İlkadım'ı neden kaybetti?' sorusuna parti içerisinde ya da kulislerde farklı cevaplar bulunurken, aslında stratejik olarak seçimde yapılan yanlışlarında görülmesi gerekmektedir..
AK Parti'de İlkadım Belediyesinin yeniden kazanılması için il, ilçe teşkilatları gerekeni kendilerine göre yapmış, gerek sahada gerekse diğer çalışmalarda özveri ile mücadele etmiş olabilir. Ancak stratejik olarak özellikle karşı adaya yönelik yürütülen seçim kampanyasında, yanlışların yapıldığı da göz ardı edilmemelidir.
Bu yanlışların en başında MHP'den istifa edip İYİ Parti'den aday olan Necattin Demirtaş üzerinde yürütülen HDP propagandasıdır. Burada ciddi anlamda yanlış yapılmıştır. Kavak Dernekler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karagöz'ün meclis üyeliğinde birinci sıraya yazılması da her ne kadar Kavaklı seçmenlerin oyunu almak için bir hamle gibi görünse de ne yazık ki, bu da ters tepmiş, sonucunda Karagöz başkanlığını yaptığı federasyondan adeta aforoz edilmiştir.
Yapılan yanlış seçim stratejileri, meclis üyesi listelerinin oluşturulması ile ilgili hamleler karşı cephede, daha çok kenetlenmeye neden olmuştur. Bazı hemşehri dernekleri de her ne kadar AK Parti'nin yanında duruş sergilese de, karşı adaya çalışmıştır. Bu konuda Necattin Demirtaş cephesinde geliştirilen 'fark atacağız' söylemleri de, Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir misali, ciddiye alınmamıştır.
Necattin Demirtaş'a yönelik yapılan HDP eleştirileri bumerang gibi dönmüş, Demirtaş taraftarlarının hırslanmasına, kenetlenmesine, adaya daha çok sahip çıkmasına neden olmuştur.
Beka ve benzeri söylemler, ekonomik sorunlar, ötekileştirme, terörist ilan etme gibi ifadeler, toplumda karşılık bulmamış, aksine tepkiye neden olmuştur. Aynı şekilde dikkat ederseniz Ankara ve İstanbul'da da CHP'nin adaylarına yönelik yürütülen kampanyalar ve seçimin son evrelerinde o adaylarla ilgili gündeme getirilen iddiaları, halk inandırıcı bulmamış ve sandıkta cevabını vermiştir.
Ötekileştirme, ayrıştırma, kutuplaştırma, suçlama ve benzeri hamleleri, seçmenin artık kabul etmediği, aksine bu duruma tepki gösterdiği sandıklardan çıkan sonuçlarla aşikardır.
Samsun'a dönecek olursak, İlkadım ilçesinde AK Parti seçimi neden kaybetti.. Birilerinin, bu konuda birilerini suçlaması, faturayı birilerine kesmesi bizi hiç mi hiç, ilgilendirmiyor. aslında.
Burada yapılan ciddi stratejik hatalar, İstanbul ve Ankara'da da yapılmıştır. Yerel seçim söylemlerinin tek başına beka vurgusu üzerinden sıklıkla ve şiddetle yapılmış olması, karşı adaylara yada adaya HDP üzerinden teröristlerle iş birliği yapıldığı yönünde, AK Parti kanadından suçlamaların yöneltilmesi şu bir gerçek ki, Necattin Demirtaş'a artı yazmıştır.
Mağduriyet olgusu üzerinden karşı adayın bu hamleleri 'Ülkücü' kimliği nedeni ile eritmesine ve kendi hanesine puanlar yazmasına, bu suçlama ve söylemler ise toplumda tepkilere, kitlelerin de iktidar partisine tavır almalarına neden olmuştur. Karşı aday güç gösterisinde bulunmamış, sakin ve sessiz, şatafattan uzak seçim çalışmalarını gerçekleştirmiştir.
Bunun yanı sıra Cumhur İttifakı ortağı MHP'nin Samsun İl Başkanı Abdullah Karapıçak'ta elinden geleni yaptığını söylese de, onunda elinden gelen Necattin Demirtaş'a sürekli HDP üzerinden yüklenmek ve partiden istifa etmesi nedeniyle yaptığı eleştiriler olmuştur. MHP Samsun İl Başkanı Karapıçak, seçim çalışmalarına yönetimi ile değil, kendisi ve eşi ile zaman zaman katılmıştır. Yani MHP Samsun İl Yönetimi, Karapıçak dışında Cumhur İttifakına parti yönetimi katılmamıştır. Zaten bu konuda da Karapıçak'ın yönetim kurulunun büyük bir kısmının İYİ Parti'lilerden oluştuğu bu nedenle seçim çalışmalarına parti içinde yaşanan bu çatlak nedeni ile tek başına katıldığı iddia ediliyor. MHP İlkadım İlçe Başkanı İkram Eldemir'de yine seçim çalışmalarına tek başına katılmış, onunda belediyede işçi olarak çalışırken, işten çıkartılması sonrası ortaya koyduğu tepki, Cumhur İttifakına verdiği destek mesajları ile tezat oluşturmuş, ülkücü tabanda ise bu durum tartışılır hale gelmiştir.
Kentsel Dönüşüm ve doğalgaz gibi çalışmaların seçime sayılı günler kala başlatılması, müjdesinin verilmiş olmasına rağmen, İlkadım'da seçmen Cumhur İttifakının değil Millet İttifakının adayına destek verip başkan seçiyorsa, bu gibi hamlelerin de toplum nezdinde inandırıcılığının kalmadığı yada bu duruma rağmen gelecek olan hizmete neden ve niçin itibar etmediğinin de sorgulanması gerekiyor. Ve yine işçi sözleşmelerinin seçim sonrasına bırakılması da mevcut yönetim nezdinde olumlu bir hamle olmamıştır.
Küstürülen, kırılan insanlar, partililer, adaya olan tepkiler gibi meseleler yapılan stratejik yanlışlarla bütünleşince, İlkadım'da güçlü gibi görünen Cumhur İttifakı ve AK Parti'ye İlkadım'da seçimi kaybettirmiştir. Bu sonuç ile bu saatten sonra partide herkesin suçlu aramak yerine, herkesin suçu kendinde araması, suçlu yaratmak yerine artık sonucu kabul etmesi gerekmektedir.