Samsun eski Milletvekil Musa Uzunkaya sokak hayvanları ve köpekleri ile ilgili nasıl bir düzenleme yapılması gerektiği ile ilgili ikinci makalesinde, yapılması gerekenleri ve alınması gereken tedbirleri madde madde yazdı
Sokak Hayvanları ve köpekleri ile ilgili Kanun Teklifim
5199- Sayılı Yasada yapılması düşünülen değişikliklere dair bir vatandaş olarak dünkü yazımda işin gerekçeleri üzerine durmuştum. Şimdi de yer almasını temenni ettiğim maddeler şunlardır;
1- Koyun ve benzeri hayvan sürükerini canavara karşı koruma maksatlı yerli cins beslenen köpeklerle, tenha yerlerde iskan eden insanların meskenlerini çeşitli tehlikelere karşı koruma maksatlı cinsi yasaklanmamış, yabancı menşeli olmayan ve boyun bağıyla evlerin avlusunda beslenen köpekler ve Emniyet ve güvenlik güçlerinin narkotik ve benzeri suçları takipte istimal ettikleri köpeklerin korunup muhafazasıyla ilgili özel düzenlemeler ve genelgelerle yürütülür.
2- Bu üç sınıf köpeğin dışında yerli veya yabancı süs köpeği olarak, sağlık, bakım, çip ve kayıt işlemleri tamamlanmış hayvanların boyun tasması ve sahibinin elinde gezdirilmesi, sokakta pisliğini bırakırsa derhal sahibi tarafından poşetle alınıp, çöp konteynerlerine atılması halinde bu köpeklerin sadece zevk ve fantezi amaçlı beslendiği ve ekonomik olarak ulusal bir yük getirdiği için, batıda bazı ülkelerde örneklerinde olduğu gibi köpeğin beslenme ve tedavisinin yıllık tutarının yarısı olarak belirlenen bir vergiyi, köpek barınaklarının yapımı için yerel idaredeki ilgili birimlere, diğer yarısı da devletin düzenleyici ve gerekli tedbirleri alan kurumlarına intikal ettirilmek üzere maliye hazinesine yatırılır.
a- Bu vergi kedi ve köpeklerin cinsine göre belirlenip, kayıt altında bulundurulması gereken yıllık bakım ve masrafının yüzde 50’sinden daha fazla olamaz.
b- Vergiler her yıl düzenlenen genel vergi artışlarına paralel olarak artırılır.
c- Şartları ve mevzuatla nasıl saklanıp korunacağı belirlenen evcil süs köpek ve kedileri için yerel idarelerle genel idareye ödenen vergiler sokak hayvanlarının barınak ve diğer masrafları dışında kullanılamaz. Başka maksatlarla kullanan yöneticiler, kullandıkları paranın on katını ilgili birime ceza olarak transfer etmekle mükelleftirler. Yapmayanlara iç düzenlemelerle hukuki ve cezai uygulamalar yapılır.
d- Müteakip maddelerde de ceza ve değişik nedenlerle tahsil edilecek paralar aynı maksadın dışında kullanılamaz.
3- Halen sahiplenilmiş ve muhtelif zaman dilimlerinde barınaklara toplanan köpeklerin sahiplenilmesi için ilana çıkıldıktan en geç bir ay sonra sahiplenilen köpeklere kulak küpeleri, takip çip’i, sağlık tedavi, bakım ve diğer işlemleri ikmal edilen sahiplenilmiş hayvanların- kedi ve köpekler- tüm bakım ve masrafları sahiplenen şahıslara aittir.
4- Kulak küpesi ve diğer tüm resmi işlemleri ikmal edilmiş sahipli köpeklerin sahibinin ölmesi, derhal varisleri tarafından sahiplenilip sorumluluğu varislerin üzerine alınmayan köpeklerin barınaklara alınana kadar, saldırma, yaralama ve başıboş olarak sokakta bulunmasından doğacak cezai sorumluluk köpek sahibinin varislerine aittir. Her türlü maddi ve manevi doğabilecek tazminattan üçüncü şahıslara karşı hukuk nezdinde bu varisler sorumludur.
Barınaklara alınan bu köpekler, ilana rağmen bir ay içerisinde herhangi bir kimse tarafından sahiplenilmezse, diğer sahipsiz köpekler hakkında yapılacak uyutma ve ifna işlemleri bunlar için de geçerli olacaktır.
5- Sahipli, kulak küpeli ve çip’le takip edilen köpeklerin başıboş sokaklarda görülmesi halinde, bunları toplamakla yetkili ve sorumlu olan kurum ve kuruluşların yetkilileri üçüncü şahısların şikayeti olsun olmasın derhal onları geçici barınaklara alıp bir ay süreyle muhafaza etmek, sahibine 2024- rayiçlerine göre ; 10.000- ( on bin), ikinci ve üçüncü kez tekerrür ederse cezalar da ikiye ve üçe katlanarak 20.000- ve 40.000- tl’ ye çıkar.
Üç defa köpeğini sahipsiz bırakan ve cezaya uğrayan şahsa sahiplenmek üzere bir daha köpek verilmez.
6- Sahipli köpek her hangi bir şekilde üçüncü şahısların canına ve malına ( hayvan, araç, ev, eşya, gıda v.s.) zarar verirse, bu zararlar; sağlık harcamaları, ağır veya hafif tedavi türünden de olsa tamamı köpek sahibi tarafından kuruşu kuruşuna ister özel isterse devlet sağlık kurumları tarafından yapılmış olsun eksiksiz vaktinde, geciktirirse faiziyle öder. Ödemekten imtina ederse, bizzat insan yaralamak ve uzuvlarına zarar vermek suçundan yargılanıp hem para hem de mahkumiyet cezasına çarptırılır. Bu suçlardan doğacak cezaların tecili veya paraya tebdili söz konusu olamaz.
7- Sahipli köpek veya köpekler bir veya birden fazla insanın ölümüne sebep olursa, köpeklerin sahipleri kasta benzer bir eylemle ölüme sebebiyet vermekten dolayı ağır cezada yargılanır. Ölen ve yaralananın ailesine hukuk çerçevesinde her tür tazminatı ödemekle mükellef tutulur.
8- Sahipsiz köpekleri toplamak, talep edenlere sahiplenilmek üzere vermek, barınaklarda olması gerektiği halde sahipsiz köpeklerin toplanıp, veternerlik nezdinde uyutularak ifnasını sağlamak zorunda olan belde, ilçe, il ve büyükşehir belediyeleriyle, belediye mücavir alanları dışındaki köpeklerin toplanması ve ifnasından sorumlu olan illerde vali, ilçelerde kaymakamlar, tüm sorumlu birimleriyle, 5, 6 ve 7. maddelerdeki sorumluluklara tabi, hukuki yaptırımlara muhatap olur.
9- Yurtdışından ithal edilen ve daha önce de yasaklandığı ifade edilen pitbull ve her cins azgın saldırgan köpeğin sahiplenilmesi ve ülkede bulundurulması yasaktır.
Köpeklerin beslenmesi için dışardan ithal edilen ve hayvanların esas karakterlerini bozup hırçınlık ve vahşiliğe yönelttiği iddia edilen her türlü köpek ve kedi maması, başta İsrail menşeli olmak üzere ya hiç ithal ettirilmemeli, veya devlet denetiminde akredide edilmiş iyi laboratuarlarda denetimden geçirilerek, yüksek gümrük versiyle girişi sağlanmalı. Buradan tahsil edilecek gelirler de sağlıklı barınakların tesis ve temini için harcanacaktır.
10- Hayvan Hakları Savunucusu olan dernekler, bu konularda bilinçlendirilip, önce insan sonra hayvan ve haklarının korunması hususunda uyarılmalı, devleti ve yönetimi zaafa, milleti ve özellikle köpek saldırılarında hayatını, sağlığını kaybetmiş kimseler ve yakınları karşısında küçük düşürmeye, devlet kurumlarını baskı ve şantajlarla görevini yapamaz hale getiren, terör örgütlerine aleni destek verme suçundan yargılanmalı, haklarında maddi tazminat dahil, zarara uğrayan şahısların doğrudan dava açma hakkı saklı tutulmalıdır.
11- Hayvan Hakları Savunucusu Derneklerine üye veya şahsen bu haklar için gösteri, sözlü ve yazılı beyan, basın açıklamasıyla toplumu devlete karşı tahrik eden her şahsa üçten fazla olmamak üzere sahipsiz köpek ve kediler, diğer maddelerde ifade edilen tüm hukuki sorumluluklar çerçevesinde verilir.
12- Diyanet İşleri Başkanlığımız tüm birimleriye, dini toplumun tamamına ve eksiksiz olarak anlatmakla mükelleftir. Evlerin içinde köpek beslemenin dindeki yerini açık olarak sık sık beyan etmeli, sağlık bakanlığımız evde beslenen bu hayvanlardan varsa bulaşan rahatsızlıklarla ilgili bilimsel açıklamalar yapmalı, kamunun diğer kurum ve kuruluşlarının, başta TÜİK olmak üzere, evinde köpek besleyen ailelerin çocuk yapıp yapmama hususundaki davranış biçimlerini, niçinleriyle beraber devletin yetkili makamlarına yıllık istatistiklerle sunmak zorundadır.
13- Takribi, 12.000.000- ( on iki milyon ) olduğu tahmin ve ifade edilen sahipsiz köpekler, geliri sahiplenilen ve birinci maddede ifade edilen köpeklerin sağlıklı ve nezih ortamlarda idame-i hayat edebilmelerine de katkı sağlamak üzere bir defaya mahsus kendi örf ve gelenekleri, din ve inançları itibarıyla bizim yemediğimiz bir çok yırtıcı hayvan yanında köpek eti yiyen başta Çin olmak üzere, Filipinler, Kore, İç asya ve Vietnam gibi ülkelere kesilmiş veya canlı olarak ihraç edilebilir. Dinimiz yasakladığı için biz köpek eti yemiyoruz. Basındaki bilgilere göre, Çin geçen yıl 25.000.000- ( yirmi beş milyon) köpek eti tüketmiş.
Özetle son olarak; Yani yurdumuzdaki vejetaryenler hariç, hemen her insan canlı olan deniz ürünlerinin neredeyse tamamını, kümes hayvanlarının her çeşidini, büyük ve küçükbaş diye adlandırdığımız her tür hayvanı yerken, kızartma, pirzola, sucuk pastırma yaparken merhameti ve acımayı bir tarafa koyacaksınız, sıra köpeğe gelince merhamet ve şefkat abidesi kesilip sokaklarda hayvan hakları deyip nara atacaksınız!..
Bu paradoksun karşısına çıkacak olan güçlü iradesiyle devletimiz, tüm kurumlarıyla hükümetimiz ve kanun yapıcı olan aziz Meclisimizdir. Bu konuda kesin ve kararlı adımlar atılması gerektiğine inanıyor, şimdi değilse ne zaman? sorusuyla, ilgili bakan ve bakanlıklarımızla, parlamentomuzu, hükümetimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımızı bu problemin çözümüne, insanımızı da kabustan kurtarmaya davet ediyorum.
Tekraren söylüyorum, bir çok kanununu rehber edindiğimiz hiç bir batılı ülkede bizim gibi başıboş, sokaklarda insana zarar veren tek bir köpek bulamazsınız. En ağır para ve bazı ülkelerde mahkumiyet cezasına maruz kalırlar. Sözümona çağdaş dediğiniz avrupa böyle yapıyorsa siz kendilerini ilerici ve aydın olarak tanımlayanlar bu konuda batıya niçin bakmıyorsunuz?
Bir yasa teklifi usulüyle yaptığım bu çalışmamı ilgili bakanlara, kamuoyuna iletip her türlü eleştiriye açık konumda olduğunu da ifade ederek, bugün parlamento dışında olan eski bir milletvekili olarak şahsen ve hukuken üzerime vazife olmasa da, asker gibi durumdan vazife çıkarmak değil, köpek saldırılarında hayatını kaybeden ve vücutları İngiltere haritası gibi şekilsiz çizgiler ve yaralarla dolu o insanları, çocukları onların anne baba ve dedelerini göz önüne alıyorum. Kendimi onların yerine koyuyorum. Benim de sokaklarda oynayan torunlarım var. Kaldıki her çocuk ve insan bizim canımız, ciğerimiz. Biz insanız ve hayat insanla güzelse, bırakın insanın sadece beden güzelliğini, ruh dünyasını tahrip etmeyelim. Selam, saygı ve dualarımla…
Çocuklara yetişkinlere saldırıp onların yaralanmalarına ve ölmelerine neden olan, her gün yaptıkları katı ve sıvı dışkılarla çevreyi kirleten (Yaptıkları o katı ve sıvı dışkıların bir kısmı buharlaşıyor ve paralelinde, nano ölçülerde o dışkıları siz ve çoçuklarınız ciğerlerinize çekip, vücuttaki kan dolaşımınıza alıyorsunuz, sonra da türlü türlü hastalıklar size bulaşıyor....), akşamları havlayarak insanları uykularından uyandıran, kuduz gibi toplum sağlığını tehdit eden hastalıklara yol açan köpek sürüleri Avrupa ülkelerinde yok!! Niçin acaba hiç düșündünüz mü MAMA LOBİSİNİN TUTTUĞU PARALI TROLLER? Bunlara, "kardesim, al bir sahipsiz köpeği eine, besle de senin hayvan sevgini görelim" dediğinde, topuklayarak kaçarlar..!! Tatile gittikleri Paris'te, Londra'da, Zürih'te sahipsiz sokak köpeklerini sokaklarda sürü halinde görmeleri imkansizdir ama ne hikmetse, Türkiye'de sokaklardaki sahipsiz köpeklerinin toplatilmasina karṣi çikarlar..
TOPLAYIN BU SAHIPSIZ SOKAK KÖPEKLERİNİ !! TÜRK MİLLETİNİN SİNİRLERİ İLE DAHA FAZLA OYNAMAYIN!! GEZİ OLAYLARINI UNUTMAYIN!! AKILLI OLUN !!
Köpekler yüzünden sahilde yürüyemiyoruz çocuklarımızı parka görüremiyoruz Medicalpark hastanesi ve araştırma hastanesi önü köpek oldu Saathane ve meydanda çok büyük köpekler var çocuklar korkuyor Belediyecilik bu mudur?? Dünyanın hiçbir yerinde başıboş köpek yok Engelliler yaşlılar çocuklar hep korku içinde
Köpekleri öldürünce Allah'a ne diyeceksiniz. Bence ilk uyutulması gerekenler görevlerini yapmayıp populasyonun bu seviyelere gelmesine sebep olan belediyeler.
Ya bi susun ya Allah önce insan canını korumayı emreder “Av bekçi çoban köpeği dışında köpek besleyenin hergün sevabı eksilir” Hadisi şerif
Yanlış düşünce kabadayı. Dün Samsun^da Mobil Santrale karşı çıkmayanların, Siyanür ile altın aramaya karşı çıkmayanların bugün konuşmaya ve yazmaya hakları yok.
Kabadayı UZUNKAYA yıllardır vekillik yaptı Kendi döneminde Samsun'a yaptığı bir hizmeti yaz da bilelim. Kendi döneminde Samsun'a zarar verecek bir icraate karşı durmuş mu onu bileli. Tekkeköy 'e yapılan Mobil Santral gibi. Yada Dikbıyık 'a yapılmak istenen Büyokütle Santrali gibi. ( Sana da arkadaşın olarak selamlarımı gönderiyorum )
tşk vekilim
Siyasetin duayeni adam gibi adam sizi ilerleyen yaşınıza rağmen bir kez daha sahalarda görmek istiyoruz milletin gerçek vekili
seni nerde işe soktu