Çözüm ve uzlaşı, PKK ve uzantısı teröristlerle değil mağdur Türk, Kürt ve tüm soydaşlarımızla olur..
Ülkemizin belki de yüzde 90'nın ortak arzusu, huzur ve barış içinde yaşanacak bir gelecek inşa etmektir. Annelerin, eşlerin, çocukların ve hepimizin gözyaşı dökmediği bir yaşam özlemimiz var.
Ancak, bu özlemi gerçekleştirirken, terör örgütleri PKK ve onların destekçilerini toplumsal birlikteliğimizin bir anahtarıymış gibi kabul etmek, temiz vicdanlarımızı kahrı perişan ediyor.
Geçmiş deneyimlerimiz ortada... Daha dün büyük umutlarla, çözüm süreci adı altında Oslo, İmralı, kandil görüşmeleri yapılmadı mı?
Peki bu çabalar beklenenin aksine; daha fazla acı, daha fazla gözyaşı ve aldanmışlıklarla sonu pişmanlık olmadı mı? Dağdan inenlerden silah bırakması beklenirken, güvenlik zafiyetinden doğan fırsatla şehirlerimizde kesişme noktalarına bombalar yerleştirmediler mi?
Sokaklarımıza hendekler açarak mayınlar döşemediler mi?
Dağlarda gizlendikleri paçavra mağaralarını 1+1 lüx dairelere çevirip, her tür teknolojik radar füze ve silahlarla donatmadılar mı? En sonunda biz barış marış dinlemeyiz deyip katliamlar yapıp yüzlerce canı toprağa düşürmediler mi?
Kısaca davul ve zurnalarla, halaylarla kutladığımız sözde bu barış hayallerimiz, maalesef gerçekte kan ve gözyaşı olarak bize geri döndü. Ne çabuk unutuyoruz öyle değil mi?
Son "TUSAŞ" ve PENÇE bölgesinde yaşanan kayıplarımızdan sonrada anlaşılacağı üzere, gerçek çözüm ve uzlaşı, PKK ve uzantısı teröristlerle değil; ancak onların asıl mağdurları olan Türk, Kürt ve tüm soydaşlarımızla olur. Onların acılarını anlamadan ve yaralarını sarmadan atılacak hiç bir adım barışı temin edemez. Aksine yine yeniden kan ve gözyaşı akmaya devam eder.
Her türlü oyunun oynandığı ve etrafı ateş çemberine dönen bu cennet vatanda yapılacak en güzel iş, atılacak en güzel adım; Onurlu bir duruş sergileyip Türkü, Kürdü Laz’ı, Çerkez’i ve bu vatan için kendini feda edecek tüm vatan evlatlarının kucaklaşması olacaktır. Bu sayede de şehitlerimizin hatırasını korumuş olacak vatan saadet bulacaktır... Kısaca adalet, yalnızca yasalarla olmaz ama olur. Müdafaa yalnızca silahla olmaz ama olur. Tokalaşma ve kucaklaşma teröristle olmaz ama terör mağdurları ile olur.
Yani değerli dostlar her ne yaparsanız yapın ama günü kurtarmak ya da siyasi çıkarlar uğruna teröristle tokalaşmayın, kucaklaşmayın ve asla işbirliğine girmeyin. Girerseniz de söyleyeceğimiz her söze katlanın.
Ne demiş rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu "Rahatınız bozulmasın diye hangi doğrudan vazgeçtiyseniz, o fiyata satıldınız demektir."
Bu bilinci unutmadan, kararlı ve dürüst adımlarla ilerleyin.
Not: "Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz."
Saygılarımla...
Harikasın sevgili başkanım büyüksün