Ne garip değil mi hayat…
Emeklerinin boşa gittiğini gördükçe üzülüyorsun ama huzurlu oluyorsun.
Yöntemini buldum da birazcık ben ondan huzurluyum.
Beklentilerimi azalttım, her şey halloldu…
Yaptıklarımı ahirete bıraktım;
İyiliklerim, kötülüklerim,
Sevdiklerim, sevmediklerim,
Üzüldüklerim, sevindiklerim…
Ne varsa ahirete artık, hesabını görmek istemiyorum kimseyle bunların…
Vazgeçemediğin en güzel huylarımdan vazgeçiyorum mesela!
Olduğumdan, olacağımdan, olmam gerekenden daha fazla olmamaya karar verdim mesela!
Umut bağlamamaya, sevmemeye, özen göstermemeye başlıyorum mesela!
O kadar çok ki, yediğim kazıkların tamamını yazıyorum artık, bir şey yapacaksam açıyorum kara kaplı defterimi daha önce nasıl yapmışım nasıl sonuçlanmış…
Kavramları yazıyorum mesela, tekrar tanımlamak için!
Dostluk, arkadaşlık, akrabalık, aşk, sevgi, değer, sevinç, hüzün…
Daha birçoğu…
Zararın neresinden dönersen diyor ya atalarımız, vardır bir bildiği mutlaka.
O yüzden huzurluyum, üzüntülü ama huzurluyum.
Vardır bir bildiği Rabbim’in...