Bu yazımda Samsun’un geçmişinden bahsetmek istiyordum fakat şimdilik bir parantez açacağız çünkü trajikomik gelişmeler Samsun’un gündemini meşgul ediyor. Yazmasak olmaz. Samsun nasıl yönetiliyor tarihe geçsin, ders olsun.
Anafartalar Lisesi’nin yanında bulunan park Büyükşehir Belediyesi’nin meclis kararı ile iki sence hizmet alanı yapılıyor. Ne gerek var parka? Çocuklar oynamasın, otursunlar evde. İnsanlar dört duvar arasından çıkıp hava almasın, betona gömülü yaşasın. Yağmur yağsın toprağa kavuşamasın, yollar göle dönsün. Araçların egzozlarından çıkan mis gibi zehirli gazları soluyalım, fazla oksijen zaten baş dönmesi yapar.
Sağ olsun meclis üyeleri bizi düşünmüşler, parkı yapmışlar hizmet alanı. Gel zaman git zaman tekrar düşünmüşler, ne gerek var hizmet alanına demişler, en iyisi bir değişiklik daha yapalım, 'Hizmet alanı, konut-ticaret alanı olsun, hem satarız bir işe yarar' demişler.
Park alanı oldu konut-ticaret alanı. (Çocukların oynayacağı yere göz dikmişler. Üç kuruş için birilerine kıyak yapacaklar.)
Var olsun meclis üyeleri, gece gündüz zaten hep bizi düşünürler. Samsun halkının derdiyle dertlenir, sorunlara çareler ararlar. Onlar olmasa ne yapardık, betona hasret kalırdık.
Zurnanın zırt dediği yer şimdi geliyor. Hadi satalım şurayı diye kalkmışlar, bir bakmışlar ki, yer Büyükşehir Belediyesi’ne değil Atakum Belediyesi’ne ait. Şapa oturmuşlar, hevesleri kursaklarında kalmış. İmar planı değişikliğini anında iptal etmişler.
Park alanını konut-ticaret alanı yapıp satmaya çalışan bir meclisin olmasına mı ağlarsın? Yoksa bir film çevirmeye çalışan fakat onu bile beceremeyen, yanlış yerde dümen yapan bir meclisin olmasına mı ağlarsın?
Ağlanacak halimize gülüp, alanın kurtulduğuna sevinebiliriz aslında.
Devam edeceğiz. Akıllı Trafik Sistemi'nin delirttiği Samsunlunun çilesi bir sonraki yazımda.