22 yıl hükümetin icra makamında olanlar, ekonomik paket adı altında dönem dönem yeni reçeteler yazmaktadır. Ancak her reçete ne yazık ki acı bir reçete olarak millete yansımaktadır.
Son olarak Cumhurbaşkanımız tarafından geçen hafta açıklanan ve merakla beklenen ekonomik reform paketinde, anlaşılmaz belki de bizim yanlış anladığımız konular gündeme getirilmiştir.
Kamu kurumlarında tasarrufa gidilmesi ve makam araçları konusunda kısıtlamalar getirileceği ifade edilmiştir.
O zamanda insanın aklına sokakta yaşayan bizler 13 özel uçaktan ve 167 makam aracından feragat edilerek, özel harcamaları ile, günde milyonlar yutan 5 tepedeki külliyeden acaba vazgeçilerek, Çankaya köşküne mi dönülecek sorusu geliyor.
Ahlat ve Marmaris deki saraylardan vaz mı geçilecek. Çünkü bizzat Cumhurbaşkanımız kamuda tasarrufu ön plana aldığı için, öncelikle kendisi örnek olacak mıdır?
Adeta bir orduyu teşkil eden korumaların sayısı azaltılacak mıdır?
Dünyada ki tüm ülkelerin, kamu kurumlarından milyar dolarlık ihaleleri almakta dünya şampiyonu olan Cumhurbaşkanına ilanı aşk edecek kadar bağlı olan, milletin a… koyan 5'li müteahhit çetesinin, silinen vergileri tahsil edilecek, 7256 sayılı kanun ile yeniden yapılandırılan vergi borçları belli bir miktara kadar olan, örneğin 50.000 TL'ye kadar olan vergi borçlarının silinmesi mi gündeme gelecektir.
Silinen faizlerin yüzde 90'ının silinmesi, ana paradan vazgeçilmeden lütuf mudur. 5'li müteahhit grubunun, silinen vergi borçları ile gerekli finans kaynağının sağlanacağımı planlanmıştır. Eğer öyle ise bu reformu alkışlamak gerekir.
Siirt'te Van'da yaşayan ömründe denizi görmedikleri için zaman zaman öğrencilerin çeşitli Sivil Toplum Örgütlerince denizi görmeleri için İstanbul'a getirilen yavruların geleceğinin 25 yılının ipotek altına alındığı bir ekonomik reçete ne derecede çözüm olacaktır.
Otobanlar, köprüleri inşa eden yatırımcı firmaların zarar etmemeleri, enflasyondan etkilenmemeleri için Türkiye'deki enflasyon oranlarının yanı sıra ABD enflasyon oranlarına karşı korunması, anlaşmazlık halinde Türk kanunları yerine İngiliz kanunlarının geçerliliğini kabul etme anlayışı değişecek midir?
Pandemi nedeniyle müteahhitlerin zarar ettikleri gerekçesi ile hazineyi kur bazında söğüşlemelerine müsaade mi edilecektir.
Eğer bu zorunluluk ortadan kaldırılacaksa, reform desteklenmelidir. Dövize endeksli ödemeler kurdan kaynaklanan zararlar, yerli ve milli anlayış ile vatandaş tarafından mı ödenecektir. Sözleşmeler iptal edilerek TL'ye çevrilmesi söz konusu mu olacaktır. Yeni ekonomik reform paketinin maddeleri arasında belki de ekonomist olmadığımız için anlayamadığımız çözümler herhalde üretilmiştir
Hal yasasının düzenleneceği reform paketine göre. Bunun anlamı tarlada 50 kuruşa satılan, satılamadığı için sökülen tezgahlarda 5-10 TL'ye satılan sebze ve meyvelerin tezgahlarda 2-3 TL etiketlerle satılacağını mı anlamalıyız.
TUİK tarafından açıklanan enflasyon oranları oluşturulurken, her ay periyodik olarak alış veriş yapılanı, alışveriş yapılan zaruri tüketim ürünleri satanların adresleri, gazetelerin eklerinde yer alarak vatandaşların buralardan ucuza mal almaları mı sağlanacak? Dolaysıyla reel enflasyon oranları mı oluşacaktır. TÜİK enflasyon oranları ile vatandaşın sokaktaki enflasyon oranları bu şekilde oluşarak yeni reform paketi ile bir milat mı başlayacaktır.
Yerinde zıplayan kadınların zıplamalarına anlam yükleyerek sabaha karşı evlerinden alınarak göz altına alan anlayış ve her gün katledilen kadınlarımızı koruyacak olan İstanbul Sözleşmesi, yargı reformu ile yeniden mi şekillenecek? Caydırıcı müeyyideler mi gündeme gelecektir.
Bir konuya değinmeden geçmeyeceğim. Bahçeli, HDP kapatılsın hezeyanına kapılarak gündem yaratmaya çalışıyor. Bu durumda insanın aklına gelen tekerleme sokak ağzı..
'Eğer delikanlı iseniz TBMM'de verin önergeyi çoğunluk sizde oylansın kapatılacaksa kapatılsın. Topu niye ayağınızda gereksiz çeviriyorsunuz. Andımızı rafa kaldıran bir anlayışı destekleyenler, T.C ibareli kamu kurumları levhalarını tozlu raflara gönderenlerin, ben Türküm Milliyetçiyim gömleğine sığabilmeleri mümkün değildir.
Dün ülkede demokrasi var diyerek oylarını almak için geylere, lezbiyenlere ve travestilere, LGBT Derneğinin kurulmasını sağladınız, bugünde Kürtlerin oylarını kaybetmemek için sahte ve sözde milliyetçilik limanına kapağı atmaya çalışıyorsunuz.
19 yıl ülkeyi idare eden anlayış, bugün ekonomik ve adli reform paketleri ile yeniden şekillendiriliyor ise, bizler vatandaşlar olarak acaba bizleri yönetenler bugün mü uyanıyor soruları ile insanları karamsarlığa sürükleyerek, siyasi rant peşinde mi koşuyoruz. Yoksa bizlerde terörist, FETÖ'cü dış mihrakların yerli işbirlikçileri miyiz.
Bu ülkenin değerlerine, Atatürk'ün çizdiği rotadan sapmayarak, 70 yılımızı bu ülke değerlerine feda etmiş, bu uğurda bedel ödemiş bir birey olarak, kendimizi mi avutuyoruz.
Paketler, müjdeler ülkedeki kaotik ortamın konuşulmaması adına üretilen gündemlerdir. Olay aya gitmeye, hatta aya çift şeritli otoban yapma noktasına kadar taşınmıştır. Sözün bittiği yerdir. Fazla da ahkam kesmeye gerek yoktur.