Yüksel Yıldırım'ın büyük bir özveri ile Samsunspor'a sahip çıkması ile dernek başkanlığına da el atması, kararların tek elde toplanması için önemlidir.
Ancak bu noktada Yüksel Yıldırım'ın hassas dengeleri koruması gerekir. Yılport, Samsunsporun sahibi değil, sponsorudur. Yarın başka bir firma veya kişi hisselerin bedelini ödeyyerek kulübe sponsor olabilir, ama sahibi olamaz.
Samsunspor'un gerçek sahipleri sokaklarda su, simit satan, sanayide haftalığını maç parası için biriktiren kısaca kentte yaşayan tüm Samsunlulardır. Bu görüşümü genel kuruldaki konuşmamda da ifade etmiştim.
Dernek yönetiminde bulunan arkadaşlarımızın kulübe idari anlamda katkıları elbette olacaktır. Ancak maddi anlamda bir katkıları bugüne kadar istisnalar hariç olmamış, bundan sonrada olmamalıdır.
Dernek yönetiminde veya Samsunspor A.Ş'de görev yapan hangi mevkide veya görevde olursa olsun taşıdığı bu kartvizitin bedelini ödemelidir. Bununda adı her birinin bir loca almasıdır.
VİP tribünü ise Gençlik İl Müdürlüğünün inisiyatifinden çıkarılmalı, eğer il müdürlüğünün inisiyatifi devam edecek ise, stadyum Samsunspor kulübü olarak alınmalıdır.
Çünkü İl Müdürlüğünde kaldığı sürece siyasi erkin baskısı ile tribünde oturacak yer bulunmaz.
Bir milletvekilinin yanında en az 10 kişi belediye başkanlarının yanında ise bir o kadar bedavadan maç izler. Bu takımın bir maliyeti vardır. Stadyum alınamayacak ise İl Müdürlüğü ile bir protokol yapılarak çözüm üretilebilir.
Kulübe uzun yıllar hizmet eden eski yöneticilerin de, Vip tribününde maç seyretmelerinin bir bedeli olmalıdır. “Ben kulübe şu kadar yıl hizmet ettim. ne vereceğim” anlayışı yanlıştır. Bu hak sadece eski kulüp başkanları ve futbolculara tanınabilir. Bu arkadaşlarımızın dışındaki kişiler kesinlikle protokolde maç izlemenin bedelini ödemeli ve çok sevdikleri kulübüne katkıda bulunmalıdırlar.
Genel Kurul delegeliğinin de bir bedeli vardır. Fenerbahçe ve Galatasaray kulübünde bu rakam 10.000 TL, Beşiktaş kulübünde ise 5000 TL'dir. Bu meblağın yarısını ödemeyenlerin aidatları ile birlikte genel kurulda oy kullanma hakları yoktur. Kulübün sosyal tesislerinden eş ve çocuklar için ise ödenecek bedelin kişi başı yüzde 20'si ödenmektedir.
Bugünkü mevcut yönetim kurulundaki arkadaşlarımızdan herkes bir loca bedeli alması zorunludur diye bir kural konacak olsa, yönetimin en az üçte biri istifa eder.
Milletvekili adaylığına soyunacak olan aday adayları partiye belirli bir miktar bağışta bulunmalıdır. Kulübün genel kurul üyeliği veya yönetim kurulu üyeliği için ise bir bedel tahsis edilebilir.
Yüksel Yıldırım nasıl olsa parayı ödüyor diye, yönetim için kuyruğa girenler bu taktire “Aman göz önünde bulunmayayım yoksa beni yönetime yazarlar" diye köşe bucak kaçacaklardır. Ama maddi olarak cepten para çıkmayacak ise başkan adaylarının dibinden ayrılmazlar.
Bugüne kadar olanlar olmuş, yaşananlar yaşanmıştır. Bugünden sonra Yüksel Yıldırım'ında ifade ettiği gibi artık bedavacılık olmamalıdır. Belki 20 yönetici bulunamaz ama en azından 5 kişi dahi olsa, bir yaraya merhem olacak ve kulübe katkıda bulunacaktır.
Kentin Valisi, belediye başkanı kısaca protokolü başkanı ile aynı tribünde oturmanın etrafa caka satmanın bir bedeli olmalıdır.
Samsunspor yöneticiliği ve genel kurul delegeliği ucuz olmamalı protokolde koltuk işgal etmenin de bir bedeli olmalıdır. Eğer İl Gençlik Spor Müdürlüğü stadyumun sahibi modunda hareket edecek ise kulüp bir bedel tayin etmeli ve kuruma verilecek stadyum gelirlerinden verdikleri koltuk sayısı kadar, meblağ düşülmeli kalan miktar ödenmelidir.
Profesyonel anlayış bunu gerektirir. Yüksel Yıldırım dernek başkanı olmanın avantajını iyi kullanmalı, bu konuda da Türk futbolunda tıpkı bir teknik direktörle 5 yıllık anlaşma yaptığı gibi bir çığır açmalıdır.