TEMA vakfının açıkladığı verilere göre Muğla ilinin yüzde 59'u Kaz Dağlarının ise yüzde 79'unun maden arama ruhsatlarına sahip olduğu belirlenmiştir.
Bir Green Peace üyesi olarak ülkemizde son 20 yıldır doğa ve çevre tahribatı had safhaya ulaşmış, yaşamsal alanlar ranta peşkeş çekilerek vatandaşın tepkisi ise hükümet tarafından siyasi saldırı olarak nitelendirilerek fiziki şiddet uygulamalarına maruz kalınmıştır.
Doğa tahribatlarının baş sorumlusu madenler için verilen ruhsatlardır. Doğum yerim olan Fatsa'da ise 1140 hektar kestane orman, 729 hektar tarım alanı altın arama şirketlerinin insiyatifine terk edilerek katledilmiştir. Domuzlar ve karacalar köylere inmeye başlamıştır. Bölgenin tek geçim kaynağı olan fındıkta küf ve dökülmenin yanı sıra verim düşüklüğü yaşanmakta meyveler ise tamamen yok olmaktadır.
5 yıl süre ile verilen maden arama ruhsatlarının yine bölgeye toplam zararı 58 milyar TL civarında olacaktır. Eylül ayı sonunda biten ruhsat süresi tekrar 5 yıl uzatılmaktadır. Ayrıca hem Fatsa hem de Ünye ilçelerimizde 2040 dekar tarımsal alan ve 1900 dekar kestane orman sahası, maden firmalarının radarında olup gerekli izinler için kolları sıvamışlardır.
Tüm bu katliamlara seyirci kalmak veya yabancı firmaların yerli işbirlikçilerini desteklemek, basının satılık kalemşörleri vasıtası ile "Ülkenin gelişmesini kabullenemiyorlar. Bizi kıskanıyorlar" gibi hamasi söylemlere sığınmak, altına girilecek ve taşınacak tabutların sayısını artırmaktan öteye geçmeyecek ve gelecek nesiller bizleri lanetleyeceklerdir.
HES'ler ile dün Giresun-Artvin, yarınlarda ise tüm ülke felaketlerin yaşandığı bir satıh haline gelebilir. Bu takdir-i ilahi değildir..
Takdir elbette Allah'ın tedbir ise kulların erdemidir. Takdir-i ilahi diyerek
kendinizi uçurumdan atarsanız bunun adı takdir-i ilahi olmaz. Ama ne yazık ki bu tür safsatalara inanan aya 4 şeritli otoban yapsak desek bize inanırlar mantalitesine sahip bir görüşü savunan zihniyete çevre ve doğa tahribatını anlatamazsınız.
Çünkü bu zihniyet için tek yeşil dolarların yeşilidir. Başka yeşil bilmezler. Bu konuda Samsunsporda Allum Buker bir maç sonrası arabam ile İstanbula dönüşümüzde kendisine
- Oğlum bu kadar hatalı goller yenir mi sana hiç yakışmadı dediğimde kendisine uzun süre para ödeyemediğimiz için "Ağabey ben top gelince topu top olarak değil dolar olarak görüyorum. Çünkü param yok" demişti.
Dolaysıyla yetkililer ormanlarımızı doğayı hep dolar olarak görmekte insan hayatı çevre katliamı gibi olgular bu gözlükle görülmektedir.