Yaklaşık 15 yıldır Samsundaki yerel basında köşe yazarlığı yapmaktayım. Profesyonel basın mensubu değilim. Uzun yıllar İstanbul'da bilfiil finans dünyasında borsada oyuncu olarak hisse senedi alım ve satımı ve Samsunspor'da ise 10 yıla yakın bir süre yöneticilik yaptığımdan kulübün mutfağından görüşlerimi köşeme taşımaktayım.
12 eylül öncesi malum şartlardan ötürü 10 yıla yakın Türk milliyetçiliği dünya bakışım nedeniyle hürriyetimden yoksun kaldım.
Karadeniz'de ilk idam cezası alan ülkücü olarak kayıtlarda yer aldım. Doğrularımı canım bahasına ifade etmeyi ilke edindim. Kendi bünyesinden yetiştiğim camianın çizgisini zamanla tasvip etmediğimden alternatif dernek kurarak mücadelemi kendi doğrularımca, inanan arkadaşlarımla birlikte yürüttüm.
Yüksel Yıldırım'ı Samsunsporda bir kurtarıcı olarak finans gücü ile yaptığı fedakarlığı her platformda destekledim.
Samsunspor Kulübüne ve kente yaptıkları ve katkıları inkar edilemez. İstanbul da zaman zaman bazı projelerine aracılık yaptım. Kulüp yönetiminde geçmişte, birlikte görev yaptık. İyi bir dostluk köprüsü oluşturduk. Bir işadamı ve Samsunlu olarak ekonomideki başarıları ile gurur duydum.
Bir dostu olarak bana göre onaylamadığım bazı davranışları, yine bir dostu olarak köşeme taşımayı uygun gördüm.
Yüksel Yıldırım Samsunspor'un şu anda sponsorudur. Samsunspor A.Ş'nin patronudur ve sahibidir eyvallah.
Ancak Samsun'da yalnız kaldığını söylemekte ve bir katkı sağlanmadığı için serzenişlerde bulunmaktadır. Haklıdır.
Bu konuda yalnız bırakılmaması konusunda görüşlerimi de daha önceki yazımda beyan ettim. Ancak bazı değerlerin, paraya tahvil edilmesi mümkün değildir.
Paraya tahvil edilen değerler sunni olmaktan öteye geçmez. Konuyu biraz daha netleştirecek olur isek; Evet Yüksel Yıldırım maddi gücü ile kent ekonomisinde lokomotif olmuştur. Samsunspor Kulübüne önemli katkıda bulunmuştur. Kulübün maddi anlamda yükünü çeken patronudur. Ancak Samsunsporluluk ruhunun paraya tedavül edilmesi mümkün değildir. Kendisi de bu ruh ile takıma sahip çıkmıştır. Bu kadar yatırımın başka izahı olamaz.
Samsunsporluluk ruhunun anlamı Samsunculuktur. Takımın gerçek patronları sanayide haftalık ile çalışan, sokakta simit satarak maç bilet parasını veya deplasman masraflarını denkleştirerek maçlara giden taraftarlar ve tüm kenttir. Genel Kurulda yaptığım konuşmada da, bu görüşümü aynen ifade ettim. Yüksel Yıldırım bu takımın sponsorudur. Elbette parayı veren düdüğü çalar ama siz benim takımım, yani hep benim havasını yaratırsanız, takım Samsun'un değil Yılport'un takımı hüviyetine bürünür ki ve verilen görüntüde bu şekildedir.
Kentin dinamiklerini bütünleştiremezsiniz, yanınızda olanlar sadece maddi gücünüze itibar ederler. Kalemler gerçeklerin değil, maddi gücün, yani sermayenin klavyelere yansıyan akisleri olur.
Bu nedenle 'Benim takımım' değil Samsunun ve Samsunluların takımı modunda hareket edilmeli ve birlik ve beraberlik tesis edilmelidir.
Ayrıca Yılport veya Yüksel Yıldırım'ın Samsunspor kanalı ile yapılacak reklama ihtiyacı yoktur. Bu gerçeği herkes bilir. Profesyonellik ve kurumsallık çok önemlidir. Nitekim kulüp bu hüviyete Yüksel Yıldırım ile kavuşmuştur. Buna da eyvallah ama 'Ben veya benim değil biz veya bizim' anlayışını kabul ettirmeliyiz.
Yükseldikçe alçalmayı bilmeliyiz. Bu konuda bir problem olacağını Yüksel Yıldırım'ı en iyi tanıyan kişilerden biri olarak düşünmüyorum.
İlk hata Samsunsporumuzun 55'inci yılını kutlama seremonilerinde yaşanmıştır. Gece Samsunspor adına değil Yılport adına düzenlenmiş, organizasyon Samsunspor için değil, Yılport adına yapılmış gibi bir anlama yüklenmiştir.
Samsunspor'u 55 yıl önce kuran Yılport değil, Samsunun amatör takımlarıdır. Ancak organizasyona eski futbolcular, yöneticiler ve taraftarlar davet edilmemiştir. Milyon dolar yatırımların yanında bir kaç bin adet forma satışına tevessül edilmesi de bir hatadır. 5 yıldızlı bir otel yerine stadyumda düzenlenmemiş olması bana göre stratejik bir hatadır. Taraftarı ile kentle bütünleşen bir Samsunspor'un Yüksel Yıldırım'ın hedeflerine ulaşmasında önemli rol oynayacak ve anlamlı olacaktır. Bu hedef kentte ekonomik katma değer yaratacaktır.
Desteklenmeli ve Yüksel Yıldırım her ne olursa olsun küstürülmemelidir.