Yazımızın başlığı elbette tribünlerin duymak istediği kelimeler değildir.
20 yılını gerek Samsunspor ve gerekse 2 yıl PTT 1. lig Kulüpler Birliği başkan yardımcılığı ve Süper ligde iken Samsunspor'u temsilen TFF'de Naklen Yayın İhale Komisyon üyeliği yapan bir futbol adamı olarak, düşüncelerimi ifade etmeye çalışıyorum.
Öncelikle Yüksel Yıldırım'ın "Bu yıl şampiyon olacağız, Avrupa'da ses getiren bir takım yaratacağız. Türkiye'de en büyük olacağız" gibi kentte ve taraftarda beklentiler yaratmak yerine "Ben Samsunspor'u kısa vade de değil uzun vadede geleceğine yatırım yapacağım, alt yapıya önem vereceğim. Bunun içinde kente en az 5 yıl şampiyonluk vaat etmiyorum. Alt yapıyla Türk futboluna ve kulübe yeni yıldızlar kazandıracağım" şeklinde açıklamalar yapmalıdır.
Takım başarısız olunca, hocayı değiştirmek yeni hoca arayışlarına girmek topu taca atmaktır. Samsunspor kadrosunda en az 5 Samsunlu oyuncunuz yer almıyorsa, başarıdan söz edilemez. Lejyoner futbolcular ile ancak günü kurtarırsınız. Lejyoner futbolcu gol atınca, tribünlere dönerek formasının amblemini öper, öptüğü aslında aldığı ve alacağı paralardır. Geçmişten bir örnek vermek isterim. Samsun'da uzun yıllar kalecilik yapan Allum Buker bir maçta hatalı 2 gol yedikten sonra, çocukları İstanbul'da benim evimde olduğundan birlikte giderken kendisine "Allum sen böyle pis goller yemiyordun bugün ne oldu sana" diye sordum.
Kendisine uzun süredir para veremediğimizden, Allum Buker "Süleyman ağabey ne zamandır para alamıyoruz. Topu artık, dolar olarak görmeye başladım moralim alt üst oldu" cevabını verdi.
İşte gerçek budur. Lejyoner futbolu, ruhu ile oynamaz. Para vermez iseniz ayağına kramp girer. Futbol alemi ile, iş alemi farklı kulvarlardır. Yüksel Yıldırım tüm iyi niyeti ile bugünkü ekonomik şartlarda 350 milyona yakın bir para harcamıştır. Eğer uzun vadeli bir plan yapılmaz ise, yani alt yapıya gereken önem verilmez ise bir yıl çıkılır 2'inci yıl düşülür, asansör takım hüviyetinden çıkılmaz. Başarının yolu Samsunspor takımında formayı emanet edilecek kişilerin arasında en az 5-6 Samsunlu gençlerimizin yer almasıdır. Bununda yolu, tüm planlar alt yapının gelişmesi için sarf edilmelidir.
Samsun'da kentten destek anlamında her dönemde zafiyet yaşanmıştır. Siyasiler sadece seçim öncelerinde ellerinde baklava tepsileri ile kapısından dahi girmedikleri kulübe, gelerek fotoğraf verirler. Kulübe herhangi bir menfaat temin edileceği anlaşıldığında, mevzuat hazretleri ön plana çıkar ve bir golde onlardan yersiniz. Son örnek Büyükşehir Belediyesi ile yaşanan sözleşmenin 3 yıl mı, 10 yıl mı olmalı tartışmalarıdır. Samsunspor'un bugününde hedef şampiyonluk olarak belirlenmiş ve taraftarlarda bu çerçevede beklenti içine girmiştir. Bu hedef bugünün hedefidir. Yarının hedefi Samsunlu gençlerimizden yeni yıldızlar yaratmak olmalıdır. Samsun bu konuda futbol aklına sahiptir. Trabzonspor'un 6 yıl şampiyon olmasının altındaki tek faktör Trabzonlu oyuncuların takımın iskeletini oluşturmaları olmuştur.
Ancak lejyoner futbolculara dönüldüğünde, şampiyonluk beklentilerden öteye geçmemiştir. Tekraren ifade ediyorum. Yakından tanıdığım ve yüreğini iyi bildiğim dostum başkanımıza köşemden sesleniyorum "Başkanım kamuoyuna para benim param. Ben kısa vadeli çözümler ile günü kurtarmak için Samsunspor'un geleceğine alt yapıya önem vereceğim. Benden belirli bir süre şampiyonluk beklemeyin" şeklinde bir yaklaşımının daha doğru olacağını düşünmekteyim. Her şey Samsunspor'un menfaatleri için. Aksi takdirde Samsunspor'a tek kuruş faydası olmayan kişiler, etrafınızda şakıyıp duracaktır. Bunlara fırsat vermemek gerekir. Şampiyonluk bugün eyvallah bir kaç takviye ile olabilirsiniz. Ama lejyonerler ile değil! Kendi çocuklarınızla!