Sağlık sorunlarım nedeniyle ilk kez bir genel kurula iştirak edemedim. Ancak Samsun Kent TV canlı yayınından Samsunspor Genel Kurulunu naklen izledim.
Genel Kurula iştirak edebilseydim konuşmacıların akabinde benimde söyleyeceğim bir kaç konu vardı. Ancak benim adımında geçtiği bazı yaşanmışlıklara açıklık getireceğim.
Öncelikle yeni yönetim kuruluna başarılar dilerken, bu yılın bu ligdeki son yılımız olmasını ve hakkımız olan Süper Lige çıkmamızı temenni ediyorum.
Başkanın ifade ettiği gibi ligi 7'inci olarak bitirdiğimiz sezondan sonra başkanımız İsmail Uyanık bu yıl şampiyonluğa oynayacak bir takım oluşturalım düşüncesini açıkladı.
Serkan ve Celil 3 büyüklerin radarında idi. Serkan Aykut'u, İsmail Uyanık profili ve becerisindeki bir başkan rahatlıkla 15 milyon dolara satabilirdi. Ama şampiyonluk fikrinde ısrarcı oldu. Tüm yönetim bu ütopyaya inanmıyordu. Ancak demokratik bir yönetim tarzı yoktu. Yani toplantılarda sadece fikirler alınıyor. Son karar Uyanık tarafından veriliyordu. Tüm sorumluluk ve inisiyatif kendinde idi. Yönetim inanmasa da başkanın futbol aklına inanıyordu.
Şampiyonluk parolası ile başladığımız sezonu, küme düşmekten son 3 maçta kurtardık. Ligde kaldık, 15 milyon dolar pazarı olan Serkan'ı 7 milyon dolara Galatasaray'a ancak satabildik. Kulübün paraya ihtiyacı olup olmadığını en iyi bilen İsmail Uyanık, Yüksel Yıldırım'dan bankadan kredi çekme talebinde bulundu. Yüksel Yıldırım kendi kredi limiti 250.000 doları banka ile görüşerek 500.000 dolara çıkardı. Veysel Bilen'in Toprak Bank Genel Müdürlüğü döneminde bu para, Samsunspor'a verildi.
Yüksel Yıldırım, o dönemde benimde dahil olduğum tüm yönetici arkadaşlarında kredinin altında imzalarının olmasını talep etti. Samsunspor'un menfaatleri doğrultusunda hepimiz imzamızı attık. Ancak bankaya para ödeyemediğimiz için temerrütte düştük. Böylece borç rakamı 2 milyon dolara çıktı. Yine ödenmeyince bu kez rakam 6.5 milyon dolara çıktı. Toprak Bank sahibi Halis Toprak'ın Veysel Bilen'i 'Ne oldu bu topçuların kredisi neden tahsil etmiyorsunuz, hacize neden gitmiyorsunuz' baskıları üzerine Veysel Bilen istemeden, kanuni prosedürlere göre hareket etmek zorunda kaldı.
Tüm yöneticilerin mal varlıklarına kredi kartları dahil, banka hesaplarına haciz işlemi uygulandı. Bu arada Samsun Toprak Bank Şubesi Müdürü, bankacılık yaparak alacaklı olan avukatların borçluyu telefon veya haciz tehdidi ile taciz etmesi misali, bazı yönetici arkadaşlarımızı taciz etmeye başladı. İsmail Uyanık bu aşamada Adanaspor Başkanı Uzan Grubu ile Cenk'in transferinde anlaştı.
Adanaspor Teknik Direktörü Gıgı Multescu idi. O santrafor olarak Uğur'u istemişti. Uğur ise futbolu bırakmak istediğini söyleyince ibre Cenk'e döndü. Gece Yusuf Yılmaz'la birlikte Adanaspor Başkanı Çağdaş Ergin ile transfer konusunda, İsmail Uyanık'ın talimatı ile anlaştık. Ertesi gün Cenk ile birlikte imza için, Uzan Grubunun sahip olduğu Star TV'ye gitmek üzere Yusuf Yılmaz ve Cenk'le birlikte yola çıktık. Giderken İsmail Uyanık bizi aradı 'Gitmeyin Cem Uzan transferden vaz geçti' dedi. Bizde Yusuf Yılmaz'la birlikte olayı bilmiyormuş gibi gitmeye karar verdik. Toprak Bank Genel Müdürlüğünden bir avukat da bizimle birlikte idi. Gittik Adanaspor Başkanına 'Biz sizinle akşam anlaştık. Cem beyle değil, sizinle görüştük. Transferi de herkese duyurduk' deyince Çağdaş Ergin bize 'Beni biraz bekleyin' diyerek Cem Uzan'ın odasına girdi ve geri döndüğünde 'Cem beye ben arkadaşlar ile Adanaspor adına anlaşma yaptım eğer başkan ben isem bu transfer olacak' şeklindeki aralarındaki diyaloğu anlattı.
6,5 milyon doların ödenebilmesi mümkün değildi. Tüm yöneticiler infial içinde idi. Veysel Bilen sonuçta Toprak Bank'ın bir çalışanıydı. Patron Halis Toprak'ın direktifleri doğrultusunda hareket etmek zorunda idi.
Halis Toprak parasını kurtarmanın peşinde olduğundan olaya duygusal yaklaşmadı ve haciz işlemlerini başlattı. İsmail Uyanık'ın yaptığı konuşmada Veysel Bilen'e suçlama getirmesi ve eleştirmesi bana göre haksızlıktır. Kredinin Samsunspor'a çıkmayacağını bile bile Yüksel Yıldırım adına 500.000 dolar kredi kullandırmış ve kulübü yaşadığı maddi çukurdan kısmen de olsa çıkarmıştır.
Ama şehirde Veysel Bilen hakkında farklı algı oluşturulmuştur. Krediyi kendi firmasından değil çalıştığı kurumdan geri ödenmesi kaydı ile kullandırmıştır. Ama ne yazık ki kredinin geri ödenmemesi gibi bir anlayış veya ortam olduğundan Veysel Bilen günah keçisi seçilmiş haksız eleştirilere muhatap kalmıştır.
Yine İsmail Uyanık'ın talimatı ile Erkut Tutu ben ve Yüksel Yıldırım ile birlikte Toprak Bank Genel Müdürlüğüne giderek paranın ödenebilecek düzeye getirilebilmesi için, Genel Müdürlüğe gittik. Banka ilgilileri ile hukukçuları ile Yüksel Yıldırım kora kor bir mücadele verdi ve para miktarını 3 milyon dolara indirdi. Eğer Yıldırım haricinde bir hukuk ordusu ile gidilse dahi 3.5 milyon dolarlık bir borç miktarının silinmesi mümkün olamazdı. Cenk transferi için Uzan grubundan aldığımız 2 milyon dolarlık çek, bizimle birlikte parayı bekleyen Toprak Bank avukatına verildi. Tüm arkadaşlarımızın üzerinden hacizler kalktı. Bazı arkadaşlarımızın haciz işlemleri tarafımca İstanbul Adliyelerinde takip edildi ve gerekli ibranameler alındı.
Bu arada özet olursak ifade etmek istediğim asıl konu, olmayacak bir hayale kapıldık ütopya yarattık. Bu ütopya sonrası toparlanamadık ve sonuçta 25 milyonlara ulaşan borç rakamı ile kulübün çöküşüne zemin hazırlamış olduk. Bugün kurumsal bir yapıya kavuşan kulübümüzde bu tür olayların yaşanmayacağı muhakkaktır. Bu konuyu yazmamamın nedeni ise olayları bire bir yaşamış olmam ve genel kurulda Yüksel Yıldırım'ın adımı zikretmesidir. Evet doğrudur konunun Erkut Tutu ile birlikte en yakın şahidiyim. Veysel Bilen, Samsunspor'a kötülük değil kendi kariyerini zedelemek adına iyilik yapmıştır. Bugünkü kurumsal yapı olsaydı bu handikaplar olmayacaktı